EKONOMİK GÜVENLİK

Demokrasiler Birbirleriyle Savaşır mı?

Hasan AYKIN

24 Kasım 2008 – Ankara

PDF Formatı

1- Giriş

Demokrasiler birbirleri ile çatışmaya, savaşa girer mi?

Demokrasi ile yönetilen ülkelerin bir birleri ile çatışmayacağı, savaşmayacağı tezi ileri sürülmektedir. Bu çatışmama durumu “demokratik barış” durumu olarak da ifade edilmektedir. “Demokratik barış” kavramı literatürde, demokrasilerin birbirleri ile çatışmamaları veya savaşmamaları düşüncesini ifade etmek üzere kullanılmaktadır.(Rummel, 1999)

Demokrasilerin çatışmaması konusundaki bazı konulara değinilmeden önce “demokrasi” üzerinde kısaca durulması gerekir.

2- Demokrasi Kavramı

Demokrasilerin birbirleriyle çatışmayacağı tezi söz konusu olduğunda, neyin demokrasi kabul edildiği ve hangi ülkelerin yönetiminin demokratik veya demokrasi olarak nitelendirildiği büyük önem taşımaktadır. Totaliter ülkelerin, ülke isimlerinin başında “demokratik” sıfatını tercih etmeleri de dikkate alınarak, gerçekte demokrasi denince, böyle bir rejimin bünyesinde hangi özellikleri taşıması gerektiği hususuna değinmek önem taşımaktadır.

Demokrasi Yunanca kökenli bir kelime olup demos (halk) ve kratos (yönetim) kelimelerinin birleşmesinden oluşmakta ve belirli bir siyasi yönetim biçimini adlandırmak için kullanılmaktadır. (Yayla, 2008, s. 60) Demokrasi, halk yönetimi anlamında kullanılmakta olup, toplumsal bağlayıcılığı olan kararların, o kararlara uyması beklenen ya da zorlanan kişilerin iradesini yansıtacak biçimde oluşturulduğu yönetim tarzı olarak da tanımlanmaktadır. (Demir ve Acar, 2005 s. 88)

Ancak demokrasinin yukarıdaki anlamlarından öte “demokratik barış” kavramı kapsamındaki anlamı asıl vurgulanması gereken husustur. Bu kapsamda demokrasi kavramının günümüzde kabul edilen genel karakteristikleri aşağıdaki gibi sıralanmaktadır (Rummel, 1999):

  • Düzenli bir şekilde periyodik olarak iktidarın belirlenmesi amacıyla seçimler yapılması, iktidarların seçimle işbaşına gelip seçimle görevlerinden ayrılması,
  • Birden fazla siyasi partinin bulunması ve bunlar arasında uygun rekabet koşullarının mevcudiyeti,
  • Seçim sisteminin gizli oy, açık sayımı esas alması,
  • Cinsiyet, sınıf ve statü gibi farklar gözetmeksizin herkesin (yaşla ilgili sınırlamalar hariç) oy hakkına sahip olması,
  • Sivil özgürlükler ve politik hakların (insan hakları) varlığı ve güvence altında olması.

3- Demokrasiler Birbirleriyle Neden Çatışmaz?

Demokrasilerin birbirleriyle çatışmamalarına ilişkin ilk teorik yaklaşımlar Immanual Kant’ın 1795’te yayımlanan Sürekli Barış (Perpetual Peace) adlı kitabına kadar götürülmektedir. Kant’ın teorisinin modern versiyon açıklamaları şöyle özetlenebilir (Rummel, 1999):

  • Demokratik ülke liderleri savaşın maliyeti ve neden olacağı ölümlerden dolayı halktan gelen direnci dikkate almak zorundadırlar. Bu ise onları savaş kararı alma konusunda dizginlerler.
  • Demokrasilerdeki kurumlar ve ilişkilerdeki çeşitliliğin yarattığı kontrol ve denge (checks and balance) ve çapraz baskı mekanizmaları demokrasilerin birbirleri ile savaşmalarını engelleyici etki yapar.
  • Demokratik kültürde var olan uzlaşma ve karşıdakinin gönlünü alma özellikleri, demokratik ülke liderlerinin diğer demokratik ülke liderleri ile olan ilişkilerine de yansır. Bu ise ilişkilerin barışçıl ortamda yürütülmesini sağlar.
  • Demokrasiler birbirlerini aynı değerleri paylaşan aynı türden sistemler olarak görürler. Tartışma, uzlaşma, karşılıklı tavizde bulunabilme gibi benzer niteliktekilere sahip ülkelerin birbirleriyle bir araya gelmesi ve anlaşabilmeleri daha kolaydır. Böyle bir durum, demokrasiler arasında savaş yerine uzlaşma isteğini öne çıkarır.

Rummel’e (1999) göre, demokrasi ile barış arasında önemli ilişki vardır. Demokrasinin en önemli yönü kişi hak ve özgürlüklerine önem verilmesidir. Özgürlük ise, grupların ve çıkarların çeşitlenmesini sağlar bu ise şiddeti dizginler; tartışma, uzlaşma, karşılıklı tavizlerde bulunabilme ve tolerans kültürünü üretir. Dahası özgürlük, demokrasilerin birbirleri arasında uymaları gerekli sınır ve kısıtları da belirler. Birbirlerini demokratik olarak gören rejimler sorunları barışçıl yollarla çözmeyi beklerler. Çünkü karşıdakinin de konuşmaya, tartışmaya, uzlaşmaya ve karşılıklı taviz vermeye hazır olması barışçıl araçların kullanılabileceğinin kabulü anlamına gelir. Ekonomik açıdan da özgürlük, kişilerin yaratıcı güçlerini ortaya çıkaran, kişilerin ürün ve hizmetlerini geliştirmelerini ve kaynakları en etkili bir şekilde kullanmalarını teşvik eden bir yapıya sahiptir. Bu da savaş yerine barışı öne çıkaran bir unsudur.

Yukarıdaki görüşler aynı zamanda güvenlik alanına liberal perspektifin yaklaşımlarına da uygun düşmektedir. Uluslararası ilişkilerde hükümetler temel aktörlerdir. Ancak realistlerden farklı olarak liberallere göre, demokratik ülkelerde hükümetler ülkedeki grupların çıkarları, endişelerini de dikkate alarak uluslararası ilişkilerini şekillendirirler. Bu anlamda hükümeti yönetenler, kararlarında ülkedeki grupların beklenti, çıkar ve endişelerini dikkate alırlar.(Morgan, 2007, s.25). Bu ise demokrasilerde öncelikle barışçıl çözümlerin dikkate alınması ihtimalini artıran bir unsur olarak karşımıza çıkar.

Demokratik ülkelerin birbirleriyle savaşmamasını özgürlük yaklaşımlarından çok ekonomik ve refahın korunması nedenlerine dayandıranlar da bulunmaktadır (Adams, 1993). Çünkü savaş ekonomik anlamda yıkım demektir. Gerçekten de son elli yıldaki savaşlara bakıldığında savaşanların birisi veya her ikisi de fakir ülkedir. Bu noktada, fakir ve zayıf demokrasilerin birbirleri ile savaşıp savaşmayacakları hususu önemli bir test noktası olarak durmaktadır. Bu kapsamda, Hindistan ile Pakistan, Rusya ile Ukrayna’nın birbirleriyle savaşıp savaşmayacakları önemli bir test alanıdır.

Demokrasilerin birbirleri ile savaşmamaları ve barıştan yana tavır koymaları, günümüz liberal demokrasilerinin uluslararası alanda ticaretin serbestleştirilmesi ve Rikardo’nun mukayeseli üstünlük teorisi ile ileri sürdüğü refah artışını temin etmesi anlamında da önem kazanmaktadır. Savaşmak yerine karşılıklı işbirliği ve ticaret sayesinde her ülke refah seviyesine artırabilecektir.

Demokrasilerin birbirleri ile çatışmamalarına, demokratik olmayan ülkelerle çok daha az savaşmaları ve ülke içinde en alt düzeyde şiddete sahip olmalarına karşılık; demokrasinin karşıtı olarak totaliter rejimlerin birbirleriyle çok şiddetli savaşlar yaptıkları ve ülke içinde de şiddete sıklıkla başvurdukları görülmektedir.

4- Küresel Barış İçin Demokrasiye Yatırım

Demokrasilerin birbirleri ile savaşmamaları, demokrasiler arasında bir barış bölgesinin oluşması anlamına gelmektedir. Ancak, barışın sürekliliği ve tüm dünyaya yayılmasını istiyorsanız bu durumda bir demokrasi olarak nasıl bir politika izlenmeli? Tüm dünyaya demokrasiyi yayma çabası, demokrasilerin birbirleriyle çatışmadıkları tezi kapsamında tüm dünyaya barışı yaymak anlamına gelecektir. Soğuk savaş sonrasında doğu bloğundan kopan ülkelerin demokratikleşmeleri için atılan adımlar ve yapılan yardımlar bu konudaki önemli örnektir.

Ancak ülkelerin demokratikleşmesi önemli yatırımlara ihtiyaç göstermektedir. Buna karşılık özgürlüğü ve zenginliğin teşvik edilmesinin aynı zamanda barış ve şiddet dışılığın teşviki anlamına geldiği dikkate alınmalıdır. Böyle düşünülünce diğer ülkelerin demokratikleştirilmesi için yapılan yatırımların gelecekteki savaşlardaki muhtemel insan ve maddi kayıplar karşısında çok düşük kalacağı ileri sürülmektedir. Aynı şekilde insan haklarının tüm dünyada hakim olması için verilen çabanın da küresel barış ve güvenlik açısından önemli olduğu vurgulanmaktadır. (Rummel, 1999).

Günümüzde uluslararası güvenliği sağlamaya yönelik bazı oluşumlara baktığımızda, küresel barışın temini için diğer güvenlik önlemlerinin yanı sıra, demokrasinin yerleşmesine yönelik eylem ve hedeflere ilişkin önlemlerin de bu oluşumların amaçları arasında yer aldığı görülmektedir. Örneğin Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) inisiyatifinde 1975 yılında imzalanan Helsinki Senedinde, iki blok arasındaki ilişkilerde bir arabulucu zemin yaratılması yanında; insan hakları, demokratik haklar, vatandaşlık hakları konularında insanların ve toplumların gereksinimlerinin giderilmesi, azınlık haklarının güvence altına alınması gibi konular da yer almaktadır. Bugün AGİT’in temel amaçları arasında insan hakları ve demokrasi ilkelerine bağlı kalınmasının sağlanması da yer almaktadır. AGİT bunu sağlamak için izleme mekanizmasını kullanmaktadır. Ülkeleri yakından izlemekte ve bunun için gözlemciler göndermektedir. Bu kapsamda üye ülkeler, ulusal mahkemelerin, seçimlerin, kurumların demokratik işleyişlerine ilişkin izleme faaliyetlerine izin vermek durumundadırlar.

5- Sonuç

Demokrasi ile yönetilen sistemlerde, insan hakları, özgürlükler, seçimler ve benzeri diğer unsurların öne çıkması; tartışma, uzlaşma, karşılıklı tavizlerde bulunabilme ve tolerans kültürünün toplumda hakim olmasını sağlamaktadır. Ayrıca toplumdaki bireyler ve baskı grupları hükümetleri etkilemektedirler. Toplumun savaştan çok refah talebi, birey ve grupların çıkar ve endişeleri hükümetlerin uluslararası ilişkilerdeki yaklaşımlarına doğrudan yansımaktadır. Tüm bunlar, demokrasi ile yönetilen ülkeler arasındaki ilişkilerin barış düzleminde ilerlemesine katkıda bulunmaktadır. Ekte verilen listeden de görüleceği üzere, savaşlar ağırlıklı olarak demokratik olmayan ülkeler arasında gerçekleşmekte veya savaşın taraflarından biri bu nitelikte ülke olmaktadır.

Bu durum kendi aralarında bir barış bölgesi oluşturan demokrasilerin bunu küresel barışa dönüştürme kapsamında, demokrasinin tüm ülkelere yayılması için politikalar geliştirmesi çabalarına girişmesine neden olabilmektedir.

 

KAYNAKLAR:

ADAMS, C. (1993) “Is it true there has never been a war between two democracies?” http://www.straightdope.com/columns/read/799/is-it-true-there-has-never-been-a-war-between-two-democracies  Erişim 21.11.2008

DEDEOĞLU, B. (2008), Uluslararası Güvenlik ve Strateji, Yeniyüzyıl Yayınları, İstanbul.

DEMİR, Ö ve ACAR, M. (2005), Sosyal Bilimler Sözlüğü, Adres Yayınları, 6. Baskı, Ankara.

MORGAN, P. (2007), Contemporary Security Studies, (Ed. Alan COLLINS), Oxford Universty Press.

RUMMEL, J.R. (1999),  “Democracies Don’t Fight Democracies”, Peace Magazine, May-June 1999. http://www.mtholyoke.edu/acad/intrel/rummel.htm    Erişim 21.11.2008

RUMMEL, J.R. (T.Y.) “What is The Democratic Peace”, http://www.hawaii.edu/powerkills/ DP.IS_WHAT.HTM   Erişim, 21.11.2008

YAYLA, A. (2008), Siyasî Düşünce Sözlüğü, Adres Yayınları, 4. Baskı, Ankara.

 

 

EK:1

TABLO: 1945-1999 Arası Uluslararası Savaşlar ve İnsani Kayıplar

Savaş Dönem Düşmanlar Ölü Sayısı (1000)
1st Indo-Pak War 1947-49 India vs. Pakistan 5
Israeli War of Independence 1948 Egypt, Syria, Jordan vs. Israel 11
Tibet 1950 China vs. Tibet 2
Korean War 1950-53 North Korea, China vs. South Korea, USA, UK, et al. 1200
Central American War 1955 Nicaragua vs. Costa Rica 1
Suez Crisis 1956 Egypt vs. Israel, UK, France 3
Hungarian Revolt 1956 Hungary vs. USSR 10
Central American War 1957 Nicaragua vs. Honduras 1
Sino-Indian War 1962 India vs. China 2
Indonesian Confrontation 1962-65 Indonesia vs. Malaysia, UK, Australia, New Zealand 0.7
Somalian Border 1963-67 Somalia vs. Kenya 4
2nd Indo-Pak War 1965 India vs. Pakistan 7
2nd Indochina War 1965-73 North Vietnam vs. South Vietnam, USA, Australia, New Zealand, Phillipines, South Korea, Thailand 1200
Six-Day War 1967 Egypt, Syria, Jordan vs. Israel 20
Czechoslovakia 1968 Czechoslovakia vs. USSR, Bulgaria, East Germany, Hungary, Poland 0.1
Soccer War 1969 El Salvador vs. Honduras 4
Sino-Soviet War 1969 USSR vs. China 3
Bengali War of Independence 1971 India vs. Pakistan 11
Yom Kippur War 1973 Egypt, Syria vs. Israel 14
Cyprus 1974 Turkey vs. Cyprus 5
Angola 1975-1988 Angola, Cuba vs. South Africa 500
Lebanon 1976-2000 Israel, USA, France vs. Lebanon, Syria (in various combinations) 150
Ogaden War 1977-78 Ethiopia, Cuba vs. Somalia 35
Ugandan War 1978-79 Tanzania vs. Uganda 3
3rd Indochina War 1978-89 Cambodia vs. Vietnam 75
Sino-Vietnamese 1979 China vs. Vietnam 20
1st Gulf War 1980-88 Iran vs. Iraq 800
Falklands War 1982 Argentina vs. UK 1.2
Chad 1982-87 Chad, France vs. Libya 35
Grenada 1983 USA vs. Grenada 0.1
Panama 1989 USA vs. Panama 0.9
Nagorno-Karabakh 1991-95 Armenia vs. Azerbaijan 20
2nd Gulf War 1991-98 Iraq vs. Kuwait, USA, Saudi Arabia 5
Ecuador-Peru 1995 Ecuador vs. Peru 0.1
Kosovo 1999 NATO vs. Yugoslavia 6
Eritrean War 1998-2000 Ethiopia vs. Eritrea 60
Kashmir 1989- India vs. Pakistan 25
Congolese Civil War 1998- Congo-Kinshasa, Zimbabwe, Angola, Sudan vs. Uganda, Rwanda 200

Kaynak: http://users.erols.com/mwhite28/demowar.htm  Erişim, 21.11.2008