BEĞENDİĞİM YAZILAR

“VERGİ İNCELEMESİ SEBEBİYLE DOĞAN ZARARLARDAN İDARENİN SORUMLULUĞU”

Vergi Raporu Dergisinin 232 nci sayısında (Ocak 2019) yayımlanan “VERGİ İNCELEMESİ SEBEBİYLE DOĞAN ZARARLARDAN İDARENİN SORUMLULUĞU” isimli çalışma Cansu Sevinç CEYHAN ve Ersan ÖZ tarafından kaleme alınmıştır.

Özgün ve önemli bir konuyu, kapsamlı şekilde ele alan bir çalışmadır. Aşağıda çalışmanın özet ve sonuç bölümlerine doğrudan yer veriyoruz. Arzu edenler için makalenin tümünün yer aldığı linki de sunduk.

12.05.2019

vergidosyasi.com

“ÖZ
Vergi incelemesi veya aramalı vergi incelemesi sırasında idarenin kusuru sebebiyle mükelleflerin maddi ve hatta bazen de manevi zararları doğduğu bilinmektedir. Sözü geçen zararlar, idarenin hizmet kusuru veya vergi inceleme elemanının kişisel kusuru sebebiyle doğmaktadır. Çalışmamızda, vergi idaresine açılacak tazminat davalarının temel esas ve usul özellikleri ile vergi incelemesinde doğması muhtemel zarar türleri, vergi idaresinin kusuru bulunan memura rücu sorunu yargı kararları ışığında tartışılmıştır. “

Anahtar Kelimeler: Vergi İncelemesi Sırasında Doğan Zararlar, İdari Tazminat Davaları,
Vergi İncelemesinde Hizmet Kusuru ve Kişisel Kusur

JEL Sınıflandırması Kodları: K34, K23, K10

“SONUÇ

Vergi kanunlarımızda, vergiyi doğuran olayların gerçek mahiyetleri esastır denilmek suretiyle, ekonomik yaklaşım ilkesi benimsenmiştir. Vergi incelemesinin amacı da bu ilke doğrultusunda, mükellefin beyan etmesi gereken ve beyan ettiği gelirlerin ve yapılan giderlerin doğruluğunu araştırarak gerçek matraha ulaşmaktır. 

İşlemlerin gerçek mahiyetine ulaşılmasında bugün en çok faydalanılan yol olan vergi incelemesi sırasında vergi idaresine önemli yetkiler tanınmıştır. Öteki tarafta ise, mükellefler de vergi incelemesi sırasında birtakım haklara sahiptir.

Mükelleflerin hakları ile vergi idaresinin yetkisinin çatışması durumunda ise vergi  uyuşmazlıkları ortaya çıkmaktadır. Söz konusu uyuşmazlıklar, kimi zaman mükellefin maddi ve manevi haklarının zedelenmesine yol açabilmektedir. 

Ön işlemler nedeniyle mükelleflerin hak ve özgürlüklerinin ihlal edildiği durumlarda ise
yalnızca tarhiyatın iptal edilmesinin, vergi idaresi üzerinde yeterli bir denetim oluşturduğunu söylemek zordur. İdarenin bir hazırlık işlemi ve bir eylemi olarak kabul edilen vergi incelemesi sırasında zarar gören mükellefler, isterlerse doğrudan isterlerse iptal kararı sonrasında tam yargı davası açarak idareden tazmin talebinde bulunabilirler.

Ancak burada mükellefin zararları vergilendirmeye ilişkin olanlar ve olmayanlar olarak irdelenmiştir. Çünkü vergilendirmeye ilişkin zararların varlığı halinde, mükellef hakkında yapılan tarhiyatın da iptali gereklidir. Tarhiyatın iptalinin ardından İYUK 12. maddesi uyarınca tazminat davası açılabilecektir. 

Vergilendirmeye ilişkin olmayan zararlar bakımından ise, mükellef Adli Yargı Mahkemelerinde ve adli yargılama usulü kurallarına göre işlemi yapan veya hareketi yapan vergi denetim elemanından tazminat talep edebilirler. 

Anayasal ve yasal kurallar uyarınca; idarenin sorumluluğu olgusu içinde önemli ve işlevsel bir yeri olan rücu kurumu, ön işlemler nedeniyle açılıp kazanılan tam yargı davaları bakımından da işletilebilecektir.”

Makelenin Künyesi: Ceyhan, C.S., Öz, E. (Ocak 2019). Vergi İncelemesi Sebebiyle Doğan Zararlardan İdarenin Sorumluluğu, Vergi Raporu, 232, (101-112).