Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının talimatı ile “Özet Döviz Pozisyon Raporu” bildirim zorunluluğu getirildi. Peki bu yükümlülük yerine getirilmez ise ne olur? Nasıl bir cezası var? Pek çok kişi, özet döviz pozisyon raporunun verilmemesinin cezasını merak etmeye başladı.
Özet döviz pozisyon raporunun verilmemesinin cezasına ilişkin düzenleme için 1211 sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunu’na müracaat etmek gerekir. 1211 sayılı Kanunun 68. maddesi “Ceza Hükümleri” başlığını taşımaktadır. Söz konusu maddede TCMB tarafından istenilen bilgi ve belgeleri vermeyenlere ilişkin müeyyideler ve bu müeyyidelerin uygulanma usulü düzenlenmiştir.
Merkez Bankasının Özet Döviz Pozisyon Raporu İsteme Yetkisinin Dayanağı
TCMB, “Özet Döviz Pozisyon Raporu”nu ilgilerden 1211 sayılı Kanunun 44. maddesinin birinci fıkrasında yer alan yetkiye dayanarak istemektedir. Bu yetki aşağıdaki gibidir:
“Gerçek ve tüzel kişilerden bilgi isteme yetkisi:
Madde 44- (Mülga:13/2/2011-6111/160 md.; Yeniden düzenleme: 28/11/2017-7061/33 md.)
Banka, gerçek ve tüzel kişilerin döviz pozisyonunu etkileyen işlemlerini izlemek amacıyla belirleyeceği gerçek ve tüzel kişilerden her türlü bilgi ve belgeyi istemeye yetkilidir. İstenilecek bilgi ve belgelerin kapsamı, toplanma ve izlenme yöntemi, doğruluğunun denetimi, paylaşımı, destek hizmeti temini de dâhil olmak üzere usul ve esaslar Bankaca belirlenir.“
Döviz Pozisyon Raporu Yükümlülüğünün Yerine Getirilmemesinin Müeyyidesi
İşte döviz pozisyon raporu bilgisi yukarıdaki yetkiye istinaden istenmektedir. Eğer bu bilgi verilmezse bu kez 1211 sayılı Kanunun 68/IV hükmü devreye girmektedir. Bu fıkraya göre;
“IV- (Ek: 28/11/2017-7061/34 md.) Bu Kanunun 44 üncü maddesi uyarınca Bankaca istenilen bilgi ve belgeleri vermeyen, gerçeğe aykırı veren veya belirlenen usul ve esaslara aykırı olarak veren gerçek kişiler ile tüzel kişilerin görevli ve ilgilileri hakkında bin günden iki bin güne kadar adli para cezasına hükmolunur.“
Merkez Bankasının döviz pozisyon raporunu vermeyen tüzel kişiler ile bu raporu vermek ile görevli veya ilgili kişiler hakkında iki bin güne kadar adli para cezası verilebilecektir. Cezanın türü “adli para cezası ” olduğu için önce ilgiler hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulacak, Cumhuriyet savcılığı tarafından dava açılacak, dava sonucunda fiilin oluş şekline göre ceza öngörülürse mahkeme 2.000 güne kadar adli para cezası hükmedebilecektir. Adli para cezası, idari para cezasından farklı olarak ödenmediğinde hapis cezası ile sonuçlanabilecek bir yaptırım türüdür. Bu nedenle müeyyidenin hapis cezasına uzanabilecek bir boyutu da vardır.
Adli para cezası hesaplanırken hakim önce sanığa verilecek cezanın gün sayısını belirler, belirlenen gün sayısı sanığın sosyal ve ekonomik durumu gözönüne alınarak en az 20 TL, en fazla 100 TL’den adli para cezasına çevirir. Örneğin, 1.000 gün adli para cezası verilmesine hükmedilirse ilgilinin ekonomik ve sosyal durumuna göre bu ceza 20.000 lira ile 100.000 lira arasında (bu tutarlar dahil) olacaktır.
10.04.2023
Dr. Hasan AYKIN
vergidosyasi.com
Categories: GENEL