MESLEK MENSUPLARI

MUHASEBE MESLEK MENSUPLARININ SORUNLU UNVAN KULLANIMLARI

Dr. Hasan AYKIN

PDF Formatı

I-GİRİŞ

Muhasebecilik mesleğinin köklü bir geçmişi bulunmaktadır. Modern anlamda gelişimi ve profesyonel bir meslek haline gelmesi 19. yüzyılın ortalarında İngiltere’de başlamıştır. İngiltere’yi Almanya ve diğer gelişmiş ülkeler izlemiştir. Mesleğin standartları, ilkeleri, meslek mensuplarında aranacak şartlar, ruhsatlandırma işlemleri, meslek örgütünün teşekkül etmesi muhasebeciliğin profesyonel bir meslek haline gelmesinde etkili olmuştur. Türkiye’de 3568 sayılı Kanunla[1] Birlikte muhasebecilik ve müşavirlik mesleği hukuki anlamda profesyonel bir altyapıya kavuşmuştur.

Profesyonel mesleklerde en önemli husus, mesleği yürüteceklerin yeterlilik şartlarının bulunması, bu şartları taşıyanların ruhsata bağlanması ve ancak ruhsat sahibi kişilerin ilgili mesleğin konusu faaliyetleri meslek unvanı ile yürütebilmesidir. Bu çerçevede, mesleki unvanların kullanımı sıkı şartlara bağlanmakta, haksız unvan kullanımı yasaklanmakta ve cezai yaptırıma bağlanmaktadır.

Muhasebecilik ve müşavirlik mesleğinin profesyonel bir meslek haline gelmesi ile birlikte unvan kullanımı sıkı şartlara bağlanmıştır. Bir yandan mesleki unvanların, kullanmaya yetkileri olmayanlarca kullanımının yasaklanması söz konusu iken, diğer yandan mesleki faaliyette bulunan meslek mensupları arasında haksız rekabetin önlenmesi amacıyla mesleki unvan dışında kullanılabilecek unvan veya sıfatlar açısından da sınırlamalar getirilmesi söz konusu olmuştur.

Çalışmada, ruhsat sahibi olan ancak mesleki faaliyette bulunmayanların veya bağımlı çalışanların mesleki unvanları kullanımı ile mesleki faaliyette bulunan meslek mensuplarının mesleki unvan dışındaki unvan ve/veya sıfatları kullanımlarına ilişkin sorunlar inceleme konusu yapılmıştır.

II- RUHSAT SAHİBİ OLUP MESLEKİ FAALİYETTE BULUNMAYAN VEYA BAĞIMLI ÇALIŞAN MESLEK MENSUPLARINCA HATALI VEYA USULSÜZ UNVAN KULLANIMI

3568 sayılı Kanunun 3. maddesi uyarınca kanunen kullanmaya yetkisi olmayanlar tarafından SMMM ve YMM unvanlarının veya bu unvan veya kavramlara karışacak veya onlara benzer her türlü unvan, ibare veya remizlerin kullanılması yasaklanmıştır. Aynı Kanunun 49. maddesi, 3. madde ile getirilen yasağa aykırı davrananlar hakkında altı aydan bir yıla kadar hapis ve adli para cezasına hükmolunacağını hüküm altına almıştır.

3568 sayılı Kanun, meslek unvanlarının haksız kullanımı ile mücadele konusunda Odalara görev yüklemiştir. Buna göre, Odaların meslek unvanlarının haksız kullanımını öğrenmeleri durumunda konuyu Cumhuriyet Savcılığına bildirme mecburiyetleri bulunmaktadır.

Unvanın haksız kullanımı konusunda ilgili yönetmelik düzenlemelerine de müracaat etmek gerekir. Çünkü 3568 sayılı Kanunun 50. maddesinde mezkûr Kanunla ilgili olarak yönetmelikle düzenlenecek konulara yer verilmiştir. Söz konusu maddenin birinci fıkrasının e) bendi uyarınca “ruhsat verilmesi ve unvanın kullanılması” yönetmelikle düzenlenecek konular arasında sayılmıştır.

Meslek Mensuplarının Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin[2] 62. maddesinde ruhsat alan meslek mensuplarının bağımlı veya meslek dışında çalıştıkları veya mesleki faaliyette bulunmadıkları takdirde unvanlarını ve tasdik yetkilerini kullanamayacakları düzenlemesine yer verilmiştir.

Uygulamada, ruhsat sahibi olup mesleki faaliyette bulunmayanların veya bağımlı çalışanların, SMMM veya YMM unvanlarını kullandıkları ve bu kullanımın yaygınlaşma eğiliminde olduğu görülmektedir. Kamu kurumunda çalışanlar ile bağımlı olarak çalışan ruhsat sahibi meslek mensuplarının, kartvizitlerinde, sosyal medya hesaplarında, kitap, makale ve benzeri yayınlarında, hatta kurumları veya çalıştıkları yerlerde düzenledikleri raporlarında SMMM veya YMM unvanlarına yer verdiklerine ilişkin örneklerle sıklıkla karşılaşılmaktadır. Bu tür mevzuata aykırı kullanımların, hatalı veya usulsüz kullanımlarla ilgili tedbir alma görevi bulunan Odalar tarafından yayımlanan dergi veya kitaplarda da gerçekleştiğine şahit olunmaktadır.

Bu durumda, 3568 sayılı Kanun ve ikincil düzenlemeler çerçevesinde mesleki unvanları kullanmaması gereken kişilerin bu unvanları kullanmaları söz konusudur. Peki bu kullanım, 3568 sayılı Kanunun 3 ve 49. maddeleri mucibince cezayı müstelzim bir fiil midir? Kanaatimiz, ortada bir hatalı veya usulsüz kullanım söz konusu olmasına rağmen, çoğu durum için unvanın haksız kullanımı düzeyine ulaşan ve 3568 sayılı Kanunun 49. maddesi ile cezai yaptırıma bağlanan türden bir aykırılığın olmadığı yönündedir.

SMMM ve YMM unvanlarının ruhsat sahibi olup mesleki faaliyette bulunmayanlar veya bağımlı çalışanlar tarafından kullanımının, 3568 sayılı Kanunla getirilen yasağın korunmasını amaçladığı hukuki değerle doğrudan bir çatışma halinde olmadığı değerlendirilmektedir. Meslek unvanlarının haksız kullanımının yasaklanmasında, meslek mensubu olma yeterliliği olmayan ve Kanunun öngördüğü şartları taşımayanların bu unvanları haksız yere kullanmak suretiyle meslek mensuplarının zararına faaliyette bulunmalarının önlenmesi amacı söz konusudur. Bu açıdan ruhsat sahibi olan ancak mesleki faaliyette bulunmayanların veya bağımlı çalışanların ruhsatlarında yer alan unvanları kartvizit, makale ve benzeri yerlerde kullanmasının, bu unvanlar kullanılarak kişi ve kurumlara meslek mensuplarınca yapılabilecek herhangi bir hizmet sunulmamak şartıyla, 3568 sayılı Kanunun 49. maddesinde yer alan hapis ve para cezasını gerektirecek bir fiil olarak değerlendirilmesinin doğru bir yaklaşım olmayacağı düşünülmektedir. Böyle bir kullanım, haksız kullanımdan ziyade hatalı veya usulsüz kullanım olarak değerlendirilebilir ve Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 62. Maddesine aykırılık teşkil eden bir duruma tekabül edebilir.

Ancak, ruhsat sahibi olup mesleki faaliyet yürütmeyenler ile bağımlı çalışanların, kişi ve kurumlara meslek mensubu olarak mesleki faaliyet yürüttüğü intibaı vererek 3568 sayılı Kanunun 2. maddesinde belirtilen ve mesleğin konusuna giren herhangi bir hizmeti sunması durumunda unvanın haksız kullanımı söz konusu olacaktır. Çünkü mesleki faaliyette bulunanlar aleyhine haksız bir eylemin gerçekleştirilmesi söz konusudur. Bu kişilerin 49. maddede düzenlenen cezai müeyyide ile karşılaşmaları söz konusu olabilecektir.

III- MESLEĞİ FİİLEN İCRA EDENLERCE USULSÜZ UNVAN VEYA SIFATLAR KULLANILMASI

Meslek mensuplarının hatalı veya usulsüz unvan kullanımlarının bir başka boyutu mesleki faaliyette bulunanlarla ilgilidir.

Bilindiği üzere meslek mensupları arasında haksız rekabetin önlenmesi amacıyla, mesleki faaliyette bulunan meslek mensuplarının kullanabilecekleri unvan ve sıfatlar konusunda sınırlamalar getirilmiştir.

3568 sayılı Kanunun “Yasaklar” başlıklı 45. maddesine 10.07.2008 tarih ve 5786 sayılı Kanunun 18. maddesi ile eklenen 5. fıkrasında; meslek mensuplarının, iş elde etmek için reklam sayılabilecek faaliyetlerde bulunamayacakları, tabela veya basılı kâğıtlarında ruhsatname ile belirlenen mesleki unvanları dışında başka sıfat kullanamayacakları hüküm altına alınmıştır. Daha önce, aynı hüküm “Reklam Yasağı” başlıklı 44. maddede düzenlenmiş idi.

Meslek mensuplarının meslek unvanları dışındaki unvan veya sıfatları kullanmaları, özellikle haksız rekabet açısından söz konusu olmaktadır. Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Mesleklerine İlişkin Haksız Rekabet ve Reklam Yasağı Yönetmeliği[3] meslek mensupları arasında haksız rekabetin önlenmesi ve bu kapsamda reklamlar yoluyla haksız rekabetin önlenmesi konusunda temel ilkeleri ve meslek mensuplarınca uyulacak kuralları ortaya koymaktadır. Yönetmeliğin “Tanımlar” başlıklı 4. maddesinde “Haksız Rekabet: Meslek mensuplarının birbirleriyle ve iş sahibi ile olan ilişkilerini etkileyen aldatıcı veya diğer şekillerdeki dürüstlük kurallarına aykırı davranışları veya mesleki uygulamaları,” olarak tanımlanmaktadır.

Söz konusu Yönetmeliğin, “Reklam Yoluyla Haksız Rekabet” başlıklı 8. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (f) bendinde “Mesleki ve akademik unvan dışında sahip oluna başka unvanları kullanmak” reklam yoluyla haksız rekabete yol açacak eylemler arasında sayılmıştır. Ayrıca aynı Yönetmeliğin 19. maddesinde meslek mensuplarının, mesleki konularda hazırlayacakları kitap, makale ve benzeri bilimsel çalışmalarda mesleki ve akademik unvanlarını kullanabilecekleri, çalıştığı büro, şirket veya kurumun ad ve unvanını kullanamayacakları düzenlemesine yer verilmiştir.

SMMM ve YMM unvanı ile birlikte bağımsız denetçilik unvanları kullanılabilecek midir?  Bilindiği üzere bağımsız denetçi; bağımsız denetim yapmak üzere, 3568 sayılı Kanununa göre yeminli mali müşavirlik ya da serbest muhasebeci mali müşavirlik ruhsatını almış meslek mensupları arasından Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından yetkilendirilen kişilerdir[4]. Bu açıdan bağımsız denetçilikle ilgili unvanlar SMMM ve YMM unvanı ile birlikte mesleki unvan hüviyetinde olduğundan, bu unvanların kullanılmasının 3568 sayılı Kanun ve ikincil mevzuat düzenlemelerine aykırılığı söz konusu olmayacaktır.

Bağımsız Denetim Yönetmeliğinin[5] 23. maddesinde de meslek mensuplarının reklam yasağına ve bu çerçevede unvan kullanımına ilişkin 3568 sayılı Kanun ve ikincil mevzuatta yer alan hükümlere benzer düzenlemelere yer verilmiştir.

Uygulamada meslek mensuplarının kitap, makale veya diğer mesleki yayınları ile diğer görsel veya basılı ortamlarda mesleki ve akademik unvan dışında, Eski Maliye Müfettişi, Eski Hesap Uzmanı,  Eski Vergi Müfettişi, Eski Vergi Denetmeni, Eski Sayıştay Denetçisi, CPA (Certified Public Accountant), CFE (Certified Fraud Examiner) ve benzeri unvanlara veya halen çalıştığı büro, şirket veya kurumun ad veya unvanına yer verdikleri görülmektedir.

Mesleki ve akademik unvanlar dışındaki unvanların kullanımı Haksız Rekabet ve Reklam Yasağı Yönetmeliği’nin 8. maddesi uyarınca, bu unvanları kullanan meslek mensupları için reklam yoluyla haksız rekabet fiili anlamına gelmektedir. Bu tür davranışlar, anılan yönetmeliğinin 32. maddesi gereğince Odalar tarafından re’sen veya şikayet üzerine disiplin soruşturmasının başlatılmasını gerektiren bir fiil olarak değerlendirilebilecektir.

IV- SONUÇ

Meslek mensuplarının sorunlu unvan kullanımı iki şekilde ortaya çıkmaktadır: Birincisi, ruhsat sahibi olup mesleki faaliyette bulunmayan veya bağımlı çalışan meslek mensuplarının 3568 sayılı Kanun ve ikincil mevzuat hükümleri kapsamında yasaklanan SMMM veya YMM unvanlarını kullanmalarıdır.

İkinci sorunlu unvan kullanımı ise mesleki faaliyette bulunan meslek mensuplarının mesleki unvanları  (YMM, SMMM, Bağımsız Denetçilik unvanları) ve akademik unvanlar dışında eski meslekleri, yurtdışından edinilen çeşitli unvanları veya sıfatları kullanmaları, makale ve yayınlarında mesleki unvan yanında çalıştıkları büro, şirket veya kurumu da belirtmeleridir.

Meslek mensuplarınca unvanların veya çeşitli sıfatların sorunlu kullanımları hukuki sonuçları olan davranışlardır. Bu nedenle, meslek mensuplarının önceki bölümlerde belirtildiği üzere, belli şartlarda cezai sorumluluğu veya disiplin soruşturmasını gerektirebilecek bu tür davranışlardan kaçınması önem kazanmaktadır. Ayrıca, mesleki faaliyette bulunan meslek mensuplarının mesleki unvan dışında başka unvan veya sıfatlar kullanımı Haksız Rekabet ve Reklam Yasağı Yönetmeliği uyarınca reklam yoluyla haksız rekabete neden olacak fiiller arasında sayıldığından, bu tür davranışlarda bulunulmaması meslek mensuplarının kendi aralarında ve müşterileri ile olan ilişkilerinde haksız rekabetin önlenmesi, bu suretle dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması açısından da gereklilik arz etmektedir.

SONNOTLAR:

[1] 01.06.1989 tarih ve 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu, 13.06.1989 tarih ve 20194 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

[2] Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik, 03.01.1990 tarih ve 20391 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.

[3] 21.11.2007 tarih ve 26707 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

[4] Bakınız. Bağımsız Denetim Yönetmeliği, Tanımlar başlıklı 4. madde. 26.12.2012 tarih ve 28509 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

[5] 26.12.2012 tarih ve 28509 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

 

NOT: Yaklaşım Dergisinin Nisan 2015 tarihli sayısında yayımlanmıştır.

Yazımıza ilişkin görüş, eleştiri ve katkılarınızı lütfen bize bildiriniz.