TERÖRLE MÜCADELENİN ANA UNSURLARI
Terörizmle kapsamlı mücadele onun ana unsurlarının iyi analiz edilmesini gerektirmektedir. Terörizm esas itibariyle doktrin, örgüt üyeleri ve finansman unsurlarından teşekkül eder. Bu unsurlardan birinin bulunmaması veya zaafa uğraması durumunda terör örgütünün başarı şansı geometrik olarak azalır.
Terörizmin başarısı ise, motivasyon unsuru ile operasyonel kabiliyetinin birleşimine bağlıdır (Terörizm = Motivasyon+ Operasyonel Kabiliyet). Finansman boyutu terör örgütlerinin operasyonel kabiliyetini doğrudan, motivasyonu ise dolaylı olarak etkilemektedir. Bu açıdan terör örgütlerinin finansman kaynaklarının kurutulması ve elde edilen fonların dağıtım kanallarının engellenmesi terörizmle mücadelede hayati öneme sahiptir.
Terör örgütünün yapısına bağlı olarak finans kaynaklarında veya bunlara erişme imkânlarındaki azalma terör eylemleri üzerinde etkide bulunur. Terör örgütlerine para akışının engellenmesi terörist grupların zaman içinde operasyonel kapasitesini azaltır, eylem yapma kabiliyetlerini sınırlar. Terörün finansmanını önlemeye yönelik önleyici tedbirler finansmanın operasyonel maliyetini ve tespit riskini artırır. Terör eylemleri için gerekli kaynakların, zamanında ve istenildiği ölçüde ulaştırılmasını engeller. Bu ise terör eylemlerinin istenilen şekilde yapılmasını sınırlar, teröristler ve eylemler için diğer risklere ilave olarak tespit edilme riski unsurunu ilave eder.
Terör örgütlerinin finansman kaynaklarındaki azalmalar, örgüt üyelerinin moral gücünü zayıflatır, örgüt içinde liderlik ve meşruluk tartışmalarını artırır. Örgütü, daha görünür ve tespiti mümkün alanlarda faaliyet gösterme ile karşı karşıya bırakır. (FATF, 2008:27).
TERÖRLE MÜCADELE YÖNTEM VE STRATEJİLERİ SÜREKLİ GÜNCELLENMELİDİR?
Terörle mücadele yöntem ve stratejilerinin, terörizmin aldığı şekil, terör örgütünün niteliği, sahip olduğu araç ve kullandığı yöntemlere göre sürekli olarak güncellenmesi gerekir. Bu kapsamda terörle mücadelenin finansman boyutunun önem kazanmasında, terör örgütlerinin finansman sağlama imkân ve yöntemleri ile bunları kullanma ve transfer kanallarına ilişkin faktörlerdeki değişim etkili olmuştur.
Terör örgütlerinin organize suç örgütlerine yakınlaşması ve işbirliği yapması sonucu büyük miktarda suç geliri elde etmeye başlaması, kara para aklama imkânları ile birlikte yasal ekonomik sistem içinde büyümeleri sonucu tehdit boyutlarını artırmaları, terörün finansmanında kâr amacı gütmeyen kuruluşları yoğun bir şekilde kullanmaya başlamaları terörün finansmanı ile mücadeleyi her zamankinden daha önemli hale getiren faktörlerden başlıcalarıdır.
Teröristlerin asıl gayesi para kazanmak, zengin olmak ve konforlu bir yaşam sürmek değildir. Fakat faaliyetlerini sürdürmek, hayatlarını idame ettirmek, silah temin etmek, güvenle kalabilecekleri yerler bulabilmek, sahte belge sağlamak, seyahat etmek, eğitim ve propaganda yapmak gibi nedenlerle paraya ihtiyaç duyarlar. Başka bir deyişle, Bu ihtiyaç nedeniyle terör örgütleri eskiden beri banka soygunu, adam kaçırma ve haraç toplama gibi gelir getirici suç faaliyetlerinde bulunmuşlardır. Ancak terör örgütlerinin organize bir şekilde gelir getirici suç faaliyetleri ile ilişkileri sınırlı düzeyde kalmıştır. Terörizm ile çıkar amaçlı suçlar arasında ise net çizgiler bulunmuştur. Ancak son dönemde bu çizgi bulanık hale gelmiştir. Hatta bazı durumlarda daha önce hiç olmadığı kadar, terörizmle organize suç arasında önemli yakınlaşmalar ortaya çıkmıştır.(Laqueur, 1999:211).
Günümüzde teröristler hem terör faaliyetlerini gerçekleştirmek hem de bu faaliyetlerini finanse etmek için hiçbir sınır gözetmeden, neye ihtiyaçları varsa onu yapmaktadırlar (Lilley, 2006: xvi).
Bazı terör örgütleri organize suç örgütlerine yakınlaşmakta ve yakın işbirliğine girmektedirler. Örgüt yapısı içinde organize suç örgütü türü birimler oluşturmakta, faaliyetlerini devam ettirebilmek amacıyla çoğunlukla organize suç örgütleri tarafından kullanılan araç ve taktikleri kullanmaktadırlar(CE, 2005:21).
TERÖR ÖRGÜTLERİ YENİ FİNANSMAN KAYNAKLARINA YÖNELİYORLAR.
Soğuk Savaşın sona ermesi ve sonrasında Sovyetler Birliğinin dağılması, küreselleşme, bilişim teknolojilerindeki gelişmeler, ülkelerin fiziki sınırlarının önemsizleşmesi başta uyuşturucu ticareti olmak üzere pek çok suç piyasasında terör örgütlerine yeni finansman fırsatları sunmuştur. Terör örgütlerinin suç piyasasına yönelmesinde, 11 Eylül saldırıları sonrasında teröre destek veren ülkelere karşı uluslararası baskının ağırlaşması sonucu dış desteklerdeki azalma da etkili olmuştur (FATF, 2008:15; KOM, 2006:178).
NARKOTERÖRİZM
Eskiden teröristler ideolojik olarak uyuşturucu imalat ve ticaretinin ölümcül düşmanları olarak görülürler, uyuşturucu ile ilişkili üyeler ağır bir şekilde cezalandırılırdı. Ancak modern zamanlarda ideoloji ile ekonomik realite arasındaki mesafe küçülmüştür. (Laqueur, 1999:212) Buna paralel olarak terör örgütleri uyuşturucu ticaretinin içinde daha fazla yer almaya başlamışlardır. Birleşmiş Milletlere (BM) göre (UN, 2006:8) pek çok terör örgütünün finans kaynakları arasında uyuşturucu ticaretinden elde edilen gelir önemli bir yer tutmaya başlamıştır. Amerikan Dışişleri Bakanlığı raporlarına göre, dünyanın en büyük 25 terörist grubunun en az bir düzinesinin dünya çapındaki uyuşturucu ticaretiyle bağları vardır (Thachuk, 2006: 61).
Terör örgütü FARC ve ELN’nin uyuşturucu imal ve ticaretinden elde ettiği suç gelirinin 500 milyon ila 1,5 milyar ABD Doları arasında olduğu tahmin edilmektedir. Kolombiya Hükümetinin bu terör örgütlerine karşı yürüttüğü mücadelenin başarısızlığındaki en önemli etkenlerden biri, söz konusu örgütlerin sahip olduğu devasa ekonomik güçtür. Bu güç sayesinde FARC’ın militanları hükümet güçlerinden daha üstün teçhizatla donatılmaktadır. Aynı zamanda terör örgütü, politikacılar, medya mensuplarını satın almakta ve örgütün amaçları için kullanmaktadır. (Lapueur, 1999: 214).
Dünyada terör örgütlerinin geçirdiği dönüşüm Türkiye için de geçerlidir. Terör örgütü PKK-KONGRA/GEL, mali desteğinin en büyük bölümünü uyuşturucu kaçakçılığından sağlamaktadır (Demirel, 2002:700). Terör örgütü tarafından uyuşturucu ticaretinden sağlanan gelirin miktarını tam olarak hesaplamak güçtür. PKK’nın uyuşturucu ticaretinden elde ettiği gelirin 2001 yılında 60 milyon dolar olduğu yönündeki tahminler medyada yer almıştır (ntvmsnbc.com). Genelkurmay İkinci Başkanı tarafından PKK’nın, başta uyuşturucu olmak üzere, insan, sigara, akaryakıt ve silah kaçakçılığı, haraç toplama, sahtecilik ve kara para aklama gibi yasa dışı faaliyetler yoluyla yıllık 400-500 milyon avro civarında mali kaynak temin etmekte olduğu ifade edilmiştir. Bu mali kaynağın 200-250 milyon avrosunun uyuşturucudan, 100-150 milyon avrosunun kaçakçılıktan (akaryakıt, sigara, insan kaçaklığı gibi) 15-20 milyon avrosunun toplanan yardımlardan ve 20-25 milyon avrosunun da diğer faaliyetlerden sağlandığı dile getirilmiştir. (HaberTürk, 2008) Ancak bu değerlendirmeye esas rakamların hesaplanmasında kullanılan veri seti ve yöntemler konusunda yayımlanmış bir kaynağa ulaşılamamıştır.
TERÖR A.Ş. VE AKLAYICI OLARAK TERÖR ÖRGÜTLERİ
Terörün finansmanı ile mücadelenin önem kazanmasındaki diğer bir etken, terör örgütlerinin akladıkları suç gelirleri ile yasal ekonomik sistem içinde büyümekte olmalarıdır. Terör örgütlerinin şiddete dayalı geleneksel özellikleri devam etmekle birlikte günümüzde ekonomik anlamda daha karmaşık yapı kazandıkları gözlenmektedir. Artık terör örgütleri elinde silah olan bir kaba güç olmanın yanında tüccar, işletmeci veya şirket sahibi niteliklerini de bünyelerinde barındırmaya başlamışlardır (Horgan ve Taylor, 1999).
Terör örgütleri elde ettikleri muazzam suç gelirleri ile ekonomik olarak her geçen gün büyümektedir. Bu fonlarla bir taraftan terör finanse edilirken diğer taraftan da bu gelirlere yasal görüntü kazandırılmakta, yasal ekonomik sistem içinde cepheler kazanılmaktadır. Böylece terör örgütleri satın aldıkları veya kurdukları Terör A.Ş.’lerle her geçen gün daha da büyüyerek yasal sistem içinde de dal budak salmaktadırlar. (Aykın, 2008). Yasal sistem içindeki ticari uzantılarla ticaret örgütü üyesi, sanayici, tüccar kimliği ile bürokrasi, siyaset ve yargıya ulaşma ve etkide bulunma imkânına kavuşmaktadırlar.
Terör örgütlerinin birer holding, Terör A.Ş. ve teröristlerin birer kapitalist haline geldiğini gösteren pek çok örnek sıralamak mümkündür. IRA ticari nitelikli faaliyetleri ile İrlanda’da bir holding görünümü kazanmıştır. IRA’nın yasal nitelikli işletmeleri içinde özel güvenlik firmaları, vergi otoritelerine yıllık geliri 1 milyon ABD doları civarında bildirilen 300 taksiden oluşan bir kooperatif, inşaat firması, sokak arası marketler, lokanta, pub, pansiyonlar, galeri ve yedek parça, kurye hizmeti işletmeleri bulunmaktadır (Horgan ve Taylor, 1999). IRA sadece işlediği suçlar nedeniyle her yıl 10 milyon sterlinin üzerinde yasadışı kazanç elde etmektedir. Ancak yasadışı faaliyetlerden elde edilen bu gelir örgütün yasal işletmeleri ve gayrimenkul geliştirme işinden elde ettiği gelirin yarısından daha azdır (Chrisafis, 2005). Yıllık geliri milyar dolar ile ifade edilen FARC ve ELN gibi terör örgütleri bu gelirlerinin yüzde onundan azını silahlı mücadele için harcamaktadırlar. Geri kalan para ise gayrimenkul ticareti, ulaştırma şirketi sahipliği, borsada menkul kıymet alım satımı gibi alanlarda değerlendirilmektedir. (Laqueur, 1999:213).
PKK terör örgütünün özellikle Almanya, İngiltere, Avusturya, Macaristan ve Hollanda gibi ülkelerde birçok lokanta, kafeterya ve kıraathanesinin bulunduğu ileri sürülmektedir. Bu tür yasal görünümlü işyerleri ile bir yandan örgüte gelir sağlanırken, diğer yandan buralar temas noktası ve örgüt faaliyetlerinin koordinasyonu için kullanılmaktadır (Aydın, 2007:56-57). PKK ile ilişki içinde olan ticari işletmeler oluşturdukları işadamları derneği ve benzeri oluşumlarla aynı zamanda bulundukları ülkelerde bürokrasi ve siyasiler üzerinde etkide de bulunmaktadırlar. Hizbullah terör örgütünün ise daha küçük işletme düzeyinde kaldığı görülmektedir. Örgüt, ticari taksi, dolmuş ve market işletmeciliği alanında faaliyet göstermiştir (Yurtseven, 2006:145).
SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİNİN KULLANIMI
Terörün finansmanı ile mücadelenin önem kazanmasındaki bir diğer faktör, kâr amacı gütmeyen kuruluşların yoğun olarak kullanılmaya başlanmasıdır.
Terör örgütleri hayır kurumu adı altındaki kuruluşlar aracılığı ile kişilerin dini, etnik veya coğrafik bağlarını kullanmak suretiyle önemli miktarda gelir elde etmektedir. Amerika’da Kurulu bir derneğin 2000 yılında 13 milyon dolar fon sağladığı ve bunu ilişkili olduğu terör örgütüne ilettiği iddia edilmektedir (GAO, 2003:14).
Kâr amacı gütmeyen kuruluşların kullanılması ve bu yolla terörün finanse edilmesi, PKK/KONGRA-GEL terör örgütü tarafından da yoğunlukla tercih edilen bir finansman yöntemidir. Öyle ki; PKK/KONGRA-GEL terör örgütünün, çoğunluğu Avrupa ülkelerinde olan ve suç şebekesi şeklinde faaliyetlerde bulunan 400’den fazla örgüt aracılığıyla kendisine politik, mali ve lojistik destek sağladığı ve örgütün cephe yapılanması olarak adlandırılan kanadının, yurtiçi ve yurtdışında oluşturduğu yasal görünümlü kuruluşlar, vasıtasıyla özellikle Kürt kökenli vatandaşlarımızdan büyük paralar topladığı ileri sürülmektedir (Alkan, 2004).
PKK aynı zamanda kâr amacı gütmeyen kuruluşları aklama faaliyetleri amacıyla da yoğun olarak kullanmaktadır. Belçika’da gerçekleştirilen 1997 Sputnik Operasyonu, örgütün uyuşturucu parasını nasıl akladığının küçük bir örneği olarak görülebilir. PKK uyuşturucudan elde ettiği gelirleri Londra, Paris, Brüksel ve diğer Avrupa şehirlerinde kurulmuş olan görünüşte kültür, kadın ve benzeri derneklerine bağış, yardım gibi adlarla aktarmıştır. Bu paralar belli hesaplarda toplanmış, daha sonra aklanmış olan paralar MED-TV, silah alımı, militan yetiştirilmesi ve diğer işlere harcanmak üzere kanun uygulama birimlerinin dikkatini çekmeden terör örgütüne aktarılmıştır. (Laçiner, 2008).
SONUÇ
Finans imkanları terör örgütlerinin operasyonel kabiliyetini artıran bir unsur. Terör örgütleri her geçen gün yeni finans kaynakları temin etmekte, organize suç örgütlerine yakınsamaktadır.
Terör örgütleri ile mücadelede, finansmanın bu örgütler için taşıdığı önemin bilinmesi, finansman imkanları, bunları üyelerine ulaştırma kanalları, yasal sistemi ve sivil toplum kuruluşlarını kullanma kapasiteleri iyi analiz edilmelidir. Çünkü, artan finansman imkanları terör örgütlerini operasyon kabiliyetini artırmakta, canımızı daha fazla acıtacak eylemlere girişmelerine neden olmaktadır. Bu nedenle, terörün finansmanı ile mücadele artık her zamankinden daha önemli.
21.03.2017
Dr. Hasan AYKIN
KAYNAKLAR
Alkan, Necati (2004), “Terörün Örgütlerinin Finans Kaynakları”, Polis Dergisi, Nisan-Mayıs 2004, Sayı: 40.
Aydın, Taner, (2007), Türkiye’de Narko Terörizm ve PKK/KONGRA-GEL Terör Örgütünün Rolü, Ankara, G.Ü. SBE, Kamu Yönetimi Anabilim Dalı, Master Tezi.
Aykın, Hasan, (2008), “Terör A.Ş.”, E-Yaklaşım, Temmuz 2008.
CE, (2005), Organised Crime Situation Report 2005 Focus on the Threat of Economic Crime, Strasbourg, Council of Europe.
Chrisafis, Angelique, (2005), “Spotlight turns to slick IRA Money-making machine”, The Guardian, 19 Şubat 2005.
Demirel, Emin (2002), Terör, IQ Kültür Sanat Yayıncılık.
GAO, (2003), Terrorist Financing, United States General Accounting Office, GAO 04-163.
HaberTürk, (2008), “PKK’nın yılık geliri 400-500 milyon avro”, 11.03.2008, http://www.haberturk.com/haber.asp?id=60645&cat=110&dt=2008/03/11, Erişim: 07.04.2009
Horgan, John ve Taylor, Max (1999), “Playing the “Green Card”-Financing the Provisional IRA:Part1”, Terrorism and Political Violence, Vo. 11, No. 2 (Summer 1999) (Published by Frank Cass) London, ss. 1-38
FATF, (2008), Terrorist Financing, Paris, FATF/OECD.
KOM, (2006), Faaliyet Raporu 2005, Ankara, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı.
Laçiner, Sedat, (2008), “NARKOTERÖR: Terörün Geliri de Ölümden”, Star Gazetesi, 10.02.2008. (http://www.usakgundem.com/yazarlar.php?type=3&id903 Erişim 26.09.2008)
Laqueur, Walter (1999), The New Terrorism, Oxford, Oxford University Press.
Lilley, Peter (2006), Dirty Dealing, The Untold Truth About Global Money Laundering, London and Philadelphia, Kogan Page.
Thachuk, Kimberley (2006) “Terörizme Destek Veren Kaynaklarla Mücadele”, Küresel Terörizm ve Uluslararası İşbirliği Sempozyumu (Ankara 23-24 Mart 2006), Genelkurmay Başkanlığı Terörizme Mücadele Mükemmeliyet Merkezi Yayını, Genelkurmay Basımevi., ss. 57-74
UN, (2006), Uniting against terrorism: recommendations for a global counter-terrorism strategy, Report of the Secreteray-General, 25 April 2006, A/60/825.
Yurtseven, Ömer Alper (2006), Türkiye’de Faaliyet Gösteren Dini bir Terör Örgütü Olarak Hizbullah, Gebze, Yüksek Lisans Tezi, Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü Sosyal Bilimler Enstitüsü
Categories: AKLAMA VE TERÖRÜN FİNANSMANI