Vergi Usul Kanununun mülga 370 inci maddesi 6728 sayılı Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla[1] “İzaha davet” başlığı altında yeniden düzenlenmiştir. “İzaha davet” müessesesi ile vergiye gönüllü uyumun artırılması amaçlanmıştır.
İzaha davet, özü itibariyle, idarenin verginin ziyaa uğramış olabileceğini harici karinelerle tespit ettiği hallerde, haklarında vergi incelemesine veya takdir işlemlerine başlanılmamış mükelleflerden yetkili merciler tarafından izahat talep edilmesidir.
Peki, izaha davet edilen mükellef yapılan izahat davetine, zaten izah edilecek bir durum yok diye düşünerek veya sair nedenlerle icabet etmezse ne olur? İzaha davet yazısına süresinde mazeretsiz olarak cevap vermemenin herhangi bir müeyyidesi söz konusu olur mu?
İZAHA DAVET NASIL YAPILACAK?
İlgili izah değerlendirme komisyonu tarafından haklarında ön tespit yapılanlara, gerekli açıklamaların yer aldığı bir “İzaha Davet Yazısı” gönderilecektir. Söz konusu yazının tebliğinin Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca yapılması gerekir. Kanunda herhangi bir süre öngörülmediği için mükellefe onbeşgüden az olmamak üzere süre verilmesi icap eder. Nitekim VUK Genel Tebliği No 482′de 15 günlük süre öngörülmüştür.
İZAHA DAVET İCABET EDİLMEMESİ DURUMUNDA NE OLACAKTIR? HERHANGİ BİR MÜEYYİDESİ VAR MI?
İlgili izah değerlendirme komisyonunca gönderilen izaha davet yazısını alan mükellef iki tür davranışta bulunabilir.
Birincisi, izaha davet yazısının tebliğinden itibaren ilgili komisyonca öngörülen (15 günden az olmamak üzere) süre içinde izahta bulunur. Bu durumda, izaha davete ilişkin süreç işler. İlgilinin izahı komisyonlarca değerlendirilir ve sonucuna göre işlem yapılır.
İkincisi izaha davet yazısı üzerine, izaha davet yazısının tebliğ tarihinden itibaren herhangi bir şekilde izahta bulunmaz. Mükellefin izaha davet yazısında yer alan konu ile ilgili yapacak bir izahı yoktur. Gereksiz yere yazışma yapmakla uğraşmak istemeyebilir.
Mükellefin izahta bulunmadığı durumda ne olacaktır? Mükellefe izaha davet yazısına rağmen bu yazıya herhangi bir cevap vermediği için özel usulsüzlük cezası kesilebilecek midir?
Vergi Usul Kanununda izaha davet müessesesi düzenlenirken izaha davete icabet etmeme konusunda herhangi bir belirleme yapılmamıştır. İzaha davet yazısı üzerine 15 gün içinde cevap verilmemesi durumunda yapılacaklar, İzahat Davetle ilgili Usul ve Esasları düzenleyen VUK Genel Tebliği NO: 482′de “İzaha Davet Yazısı” başlıklı beşinci bölümde yapılmıştır. Konuyla ilgili açıklamalar aynen aşağıdaki gibidir:
“b) İzaha davet yazısının tebliği tarihinden itibaren 15 günlük süre içerisinde izahta bulunulmaması halinde Vergi Usul Kanununun 370 inci maddesinde yer alan indirimli ceza uygulamasından yararlanılamayacağı ve mükellefin vergi incelemesine ya da takdir komisyonuna sevk edileceği,” hususu mükellefe yazılan izaha davet yazısında yer alacaktır.
İzaha davet, mükelleften bilgi istemekten farklı bir müessesesidir. Bu nedenle, bilgi istemeye ilişkin VUK hükümleri uygulanamaz. Mükellefe izahta bulunmadığı için herhangi bir usulsüzlük cezası kesilemez veya ayrı bir ceza tatbik edilemez diye değerlendiriyoruz.
İzaha davet yazısının tebliğine rağmen öngörülen sürede izahta bulunmayan mükellef, Vergi Usul Kanununun 370 inci maddesinde yer alan indirimli ceza uygulamasından yararlanılamayacaktır. Aynı zamanda mükellefin vergi incelemesine ya da takdir komisyonuna sevk edilmesi söz konusu olacaktır. Yapılacak inceleme ve takdir komisyonu bulgularına göre normal prosedürler geriği cezai tarhiyat önerilecek veya önerilmeyecektir. Bunun dışında, mükellefe izaha davete icabet etmeme fiili dolayısıyla usulsüzlük cezası veya başkaca bir ceza uygulanması söz konusu o lmayacaktır.
22.03.2017
Güncelleme: 26.07.2017
Dr. Hasan AYKIN
Categories: Cezalar, VERGİ USUL