MÜKELLEF HAKLARI

Vergi mahremiyeti ve vergi mahremiyetini ihlalin müeyyidesi

Vergi mahremiyeti Vergi Usul Kanunun 5 inci maddesinde düzenlenmiştir. Maddeye göre aşağıda yazılı kimseler görevleri dolayısiyle, mükellefin ve mükellefle ilgili kimselerin şahıslarına, muamele ve hesap durumlarına, işlerine, işletmelerine, servetlerine veya mesleklerine mütaallik olmak üzere öğrendikleri sırları veya gizli kalması lazımgelen diğer hususları ifşa edemezler ve kendilerinin veya üçüncü şahısların nef’ine kullanamazlar;

  1. Vergi muameleleri ve incelemeleri ile uğraşan memurlar;

  2. Vergi mahkemeleri, bölge idare mahkemeleri ve Danıştayda görevli olanlar;

  3. Vergi kanunlarına göre kurulan komisyonlara iştirak edenler;

  4. Vergi işlerinde kullanılan bilirkişiler.

Bu yasak, yukarıda yazılı kimseler, bu görevlerinden ayrılsalar dahi devam eder.

VERGİ MAHREMİYETİNİ İHLAL ETMEYEN HALLER

Vergi Güvenliği Amacıyla Yapılacak İlanlar

Vergi güvenliğini sağlamak amacıyla Gelir Vergisi mükelleflerinin yıllık Gelir Vergisi, sermaye şirketlerinin Kurumlar Vergisi beyanamelerinde gösterdikleri matrahları (zarar dahil) ve beyanları üzerinden tarh olunan Gelir ve Kurumlar Vergileri ile mükelleflerin ad ve unvanları, bağlı oldukları vergi dairelerince beyannamelerin verildiği yıl içinde dairenin münasip yerlerine asılacak cetvellerle ilan olunur. Mükellefin bağlı bulunduğu teşekkül varsa, bu ilan orada da yapılır.

Vergi Yüzsüzlerinin Açıklanması:

Mükelleflerin vergi tarhına esas olan beyanları, kesinleşen vergi ve cezaları ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş bulunan vergi ve ceza miktarları Maliye Bakanlığınca açıklanabilir. Maliye Bakanlığı bu yetkisini mahalline devredebilir.

Adli ve İdari Soruşturmalar

Kamu görevlilerince yapılan adlî ve idarî soruşturmalar ile ilgili olarak talep edilen bilgi ve belgeler ile bankalara, yapacakları vergi tahsiline yönelik bilgiler verilebilir. Bu bilgilerin verilmesine ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenir.

Sahte ve Muhteviyatı İtabariyle Yanıltıcı Belge Kullanan Meslek Mensuplarının Odalarına Bildirilmesi

Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenledikleri veya kullandıkları vergi inceleme raporuyla tespit olunanların, kanunla kurulmuş mesleki kuruluşlarına ve 3568 sayılı Kanunla kurulan birlik ve meslek odalarına bildirilmesi vergi mahremiyetini ihlal sayılmaz. Bu takdirde kendilerine bilgi verilen kişi ve kurumlar da bu maddede yazılı yasaklara uymak zorundadırlar. Maliye Bakanlığı bilgilerin açıklanmasıyla ilgili usulleri belirlemeye yetkilidir.

Vergi Levhasında Bazı Bilgilerin Yer Alması

Gelir Vergisi mükellefleri (Kazancı basit usulde tespit edilenler dahil) ile sermaye şirketleri her yıl Mayıs ayının son gününe kadar vergi tarhına esas olan kazanç tutarları ile bunlara isabet eden vergi miktarlarını gösteren levhayı almak zorundadırlar. İlan ve levhalara ilişkin diğer hususlar Maliye Bakanlığınca belli edilir.

AÇIKLANAN BİLGİLERİN KÖTÜYE KULLANILMAMASI

Açıklanan yukarıdaki bilgiler ele alınarak mükelleflerin haysiyet, şeref ve haklarına tecavüz edilemez. Örneğin, zarar beyan ettiği ilan edilen mükellef bu yüzden aşağılanamaz.

VERGİ MAHREMİYETİNİ İHLALİN MÜEYYİDESİ

Vergi mahremiyetinin ihlal edilmesi hürriyeti tahdit edici ceza ile tecziyeyi geretirir. Vergi Usul Kanununun 362 nci maddesi uyarınca, Vergi Usul Kanununda yazılı vergi mahremiyetine uymaya mecbur olan kimselerden bu mahremiyeti ihlal edenler, Türk Ceza Kanununun 239 uncu maddesi hükümlerine göre cezalandırılır.

5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 239 uncu maddesi ise aşağıdaki gibidir:

Ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması

MADDE 239.– (1) Sıfat veya görevi, meslek veya sanatı gereği vakıf olduğu ticari sır, bankacı­lık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belge­leri yetkisiz kişilere veren veya ifşa eden kişi, şikâyet üzerine, bir yıl­dan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırı­lır. Bu bilgi veya belgelerin, hukuka aykırı yolla elde eden kişiler tara­fından yetkisiz kişilere veril­mesi veya ifşa edilmesi hâlinde de, bu fıkraya göre ce­zaya hükmolunur.

(2) Birinci fıkra hükümleri, fennî keşif ve bu­luş­ları veya sınaî uygu­lamaya ilişkin bilgiler hak­kında da uygulanır.

(3) Bu sırlar, Türkiye’de oturmayan bir yaban­cıya veya onun memur­larına açıklandığı takdirde, faile verilecek ceza üçte biri oranında artırılır. Bu hâlde şikâyet koşulu aranmaz.

(4) Cebir veya tehdit kullanarak bir kimseyi bu madde kapsamına gi­ren bilgi veya belgeleri açık­lamaya mecbur kılan kişi, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.”

06.04.2017

vergidosyasi.com