GİRİŞ
Tabildot (seçmesiz yemek), Fransızca “misafir sofrası” anlamına gelen Table d’hote kelime öbeğinden Türkçeye aktarılmıştır[1]. Restoran terminolojisi olarak kullanılır ve çeşitli yemekleri kapsayan sabit ücrete tabi sabit bir menüyü belirtir.
Alakart, Fransızca kökenli À la carte kelimesinden türetilmiş olup gastronomide yemek kartında bulunan her şeyi özgürce seçebilme imkânınız olduğunu ifade eden kelimedir[2]. Menü-sıralaması yoktur ve istediğiniz bir sıralama ile ürün ısmarlayabileceğiniz anlamına gelir. Böyle bir ısmarlama hürriyeti restoranın mutfağı için daha büyük bir zahmet yaratır. Çünkü böylece bir sürü birbirinden farklı ve küçük porsiyonlu yemeklerin aynı anda (À la minute) hazır olması ve zamanında sunulması gerekir.
VERGİ SİSTEMİNDE TABİLDOT USULÜNDEN ALAKART USULÜNE GEÇMEK
Dünyada vergi sistemleri hızla evrilmektedir. Mükellefin büyüklüğü, yeni kurulmuş olması, faaliyet gösterdiği sektör, vergi ödevlerini yerine getirmekte gösterdiği özen veya özensizliğine göre farklı muamele görmesi söz konusudur.
Mükellefin ve faaliyet gösterdiği sektörün vergisel risk faktörleri, bu risk faktörlerine karşı mükellefin gösterdiği tepkiler, mükellefin vergi sisteminde nasıl bir muameleye tabi tutulacağı konusunda birinci derecede etkili olmaktadır.
Yeni yaklaşımda, vergi denetimi, tüm mükelleflere aynı şekilde uygulanmamaktadır. Denetimi yapacak ekibin kompozisyonundan, denetim konu ve kapsamı her bir mükellef için çeşitlendirilmektedir. Örneğin, etkin bir iç denetime sahip ve vergi risklerini de iç denetim modülünün önemli bir unsuru haline getirmiş işletmeler, aynı sektördeki işletmelere göre daha uzun periyotlarla ve daha sınırlı konularda incelemeye alınabilmektedir.
Agresif vergi planlaması yapma eğiliminde olan ve riski bulunan şirketler için ayrı bir gözetim ve denetim mekanizması uygulanabilmektedir.
Bazı işletmeler ile vergi idareleri ciddi işbirliği içine girmekte, vergi idaresinin konusunda uzman bir çalışanı ilgili işletmede sürekli bulunmakta (irtibat görevlisi, laison officer türü bir sistem) vergisel açıdan yoruma açık işlemler daha gerçekleştirilmeden idare ile istişare edilebilmektedir.
Vergi teşvik ve istisnaları da mükelleflere göre daha seçici bir şekilde oluşturulmaktadır.
(Vergi denetim alanında bu kapsamdaki yeni trendleri anlatan çalışma için TIKLAYIN.)
Anlayacağınız, mükellefin yaklaşım, tavır ve davranışlarının kendisine uygulanacak vergi denetim ve diğer mevzuatı etkilemektedir. Bir tür, her mükellefe aynı muamelenin söz konusu olduğu tabildot vergi sisteminden mükellefin özelliklerini dikkate alan alakart vergi sistemine doğru geçilmektedir.
TÜRKİYE’DE DURUM
Son dönemde Türkiye’de mükellefin özelliklerini dikkate alan vergi uygulamalarının artırılma çabası içinde olunduğu görülmektedir.
Daha seçici vergi teşvik uygulamaları hayata geçirilmektedir.
Uyumlu mükellefe vergi indirimi uygulaması mükellefin davranışının kendisine olumlu geri dönüşüne ilişkin örnek olarak değerlendirilebilir[3].
Yine vergi karnesi uygulaması tartışmaları, karnesi pekiyi mükellefler için getirileceği belirtilen kolaylıklar da vergi sisteminde tek tek mükelleflerin durumunu dikkate alacak yaklaşımların hayata geçirilme düşüncesinin bir yansıması gibi. Tabi bunun uygulamaya nasıl geçirileceği ve karne notlarının gerçek durumu ne kadar kavrayacağı hususunu zaman gösterecek. Ancak, gidilmek istenen yerin mükellefe özel uygulamalar geliştirilmesi olduğu görülmektedir.
SONUÇ
Gelişmiş ülkelerde mükellefe özel, mükelleflerin durumlarını dikkate alan uygulamalar yaygınlaşmaktadır. Biz bu yazıda bu durumu vergi sisteminde tabildot usulünden alakart usulüne geçiş olarak nitelendirdik. Bu analojiden hareketle, şu uyarıda da yapalım: Alakart usulü menü çeşitliliği, zamanında sunum, kaliteli eleman, emek ve maliyet demektir. Vergi sisteminde bu tür değişikliğe giderken, menüyü çeşitlendirirken insan kaliteniz, hizmet sunum imkan ve kapasitesiniz yeterli değilse, sistemden beklenen faydayı almanız bir yana memnuniyetsiz müşteriler oluşturma riskiniz yüksektir.
Örneğin vergi karnesi oluşturma sürecini ele alalım. Karnede yer alacak kriterlerin neler olacağı, değerlendirme parametrelerinin nasıl seçileceği, ağırlıkları, değerlendirme süreci ve objektifliği, esnekliği, şeffaflığı gibi konular üzerinde ciddi çalışılmazsa; çok iyi niyetle ve vergi sistemini belli bir yöne götürme amacıyla başlanan böyle bir proje amacına ulaşamayabilir.
06.05.2017
Dr. Hasan AYKIN
[1] https://tr.wikipedia.org/wiki/Tabldot
[2] https://tr.wikipedia.org/wiki/Alakart
[3] Uyumlu mükellefe indirim uygulamasının, son yıllarda artan vergi afları sonucu vergi ödevlerini düzenli yerine getiren mükelleflerde oluşan olumsuz havayı gidermeye yönelik bir uygulama olarak da görülebilir. Bu yönü ile etkin olmayan denetim ve ceza sisteminin zorlaması bir uygulama olarak da değerlendirilebilir.
Categories: VERGİ POLİTİKASI