Vergi Hukukunda Mücbir Sebep Hali Olarak “Ağır Hastalık”
Mücbir sebep hallerinin neler olduğu 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 13 üncü maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Söz konusu maddenin 1 inci bendinde vergi ödevlerinden herhangi birinin yerine getirilmesine engel olacak derecede “ağır hastalık” hali, mücbir sebep halleri arasında gösterilmiştir. Bu noktada, “ağır hastalık” tabirinden ne anlaşılması gerektiği, dolayısıyla ağır hastalık halinin ispatlanması önem taşımaktadır.
Maliye Bakanlığı, “ağır hastalık” halinin tespitinin teknik bir konu olduğundan bahisle bu konuda belli standartlar getirmek amacıyla 1986/9 sayılı Vergi Usul Kanunu İç Genelgesini çıkararak bunu tüm teşkilata göndermiştir.
Söz konusu düzenleme “iç genelge” adını taşımasına rağmen mücbir sebep halinin varlığının ispatı açısından mükellefleri de doğrudan etkilemektedir. Vergi ödevleri ile ilgili olarak mükelleflerin hak kaybına uğramamaları veya en azından idare ile usulü bir konuda ihtilaf yaşamaması açısından konu önem arz etmektedir.
Vergi İdaresi “Ağır Hastalık” Halinin İspatı İçin Nasıl Bir Sağlık Raporu İstiyor?
Söz konusu İç Genelge ile vergi idaresinin mücbir sebep hallerinden biri olarak “ağır hastalık” halinin ispatı için uygulamayı aşağıdaki şekilde gerçekleştirmesi talimatı verilmiştir:
“A-Hastanelerden (özel hastaneler dahil) alınan raporlarda belirtilen hastalığın vergi ödevlerinin yerine getirilmesine engel olacak derecede ağır hastalıklardan olup olmadığı hususunun İl Sağlık Müdürlüklerinden veya raporu tanzim eden Hastane Başhekimliklerinden;
B-Hastaneler dışındaki resmi sağlık kuruluşlarınca (Hükümet Tabibliği, Sağlık Ocağı gibi) verilen raporlar hakkında da İl Sağlık Müdürlüklerinden;
yazı ile sorulmak suretiyle raporda yer alan hastalığın vergi ödevlerini yerine getiremeyecek derecede ağır hastalık olup olmadığı açıklığa kavuşturulacaktır.
Diğer taraftan, mücbir sebebin varlığını ispat için ibraz edilen raporların mutlaka yukarıda belirtilen kuruluşlardan alınmış olması şartı aranacağından, özel doktorlardan alınan raporlar dikkate alınmayacaktır.”
Yukarıdaki düzenleme uyarınca, “ağır hastalık” şeklinde mücbir sebep halinin ispatı için hastaneden (özel veya kamu fark etmiyor) alınmış bir raporun varlığı ön şart. Ancak bu yeterli olmamakta, ayrıca verilen raporların vergi ödevini yerine getiremeyecek derecede ağır bir hastalık olup olmadığı konusunda da ilgili kamu sağlık otoritelerinden teyit aranmaktadır. Özel doktorlardan alınan raporların ise mücbir sebep açısından hiçbir şekilde değerlendirilmeyeceği anlaşılmaktadır.
Ağır Hastalık Halinin İspatına İlişkin Özelge Örnekleri
Söz konusu İç Genelge eski tarihli olmasına rağmen yürürlüktedir. Genelgedeki düzenlemenin vergi idaresi tarafından verilen özelgelere de yansıdığı görülmektedir.
Uzlaşma günü rahatsızlandığını belirten ve polikinikten alınma rapor sunan mükellefin hastalığının mücbir sebep olarak kabul edilip yeni bir uzlaşma tayin edilip edilmeyeceğine ilişkin tereddüt üzerine talep edilen görüş üzerine verilen özelgenin (1) sonuç kısmı aşağıdaki gibidir:
“…
Bu açıklamalar uyarınca, adı geçen mükellefin uzlaşma gününde geçirdiği rahatsızlığına ilişkin raporun alındığı özel polikliniğin “özel hastane” statüsünde olup olmadığının Sivas İl Sağlık Müdürlüğüne sorulması; söz konusu özel polikliniğin özel hastane statüsünde olduğu yönünde yazı alınması halinde, mükellefin rahatsızlığının Vergi Usul Kanununun 13 üncü maddesinin birinci bendinde sayılan “ağır hastalık” kapsamında mütalaa edilerek mükellefin durumunun mücbir sebep hali sayılması ve uzlaşma görüşmesi için yeni bir gün tayin edilmesi, özel hastane statüsünde olmadığı yönünde yazı alınması halinde ise mükellefin durumunun mücbir sebep hali sayılmayarak yeniden uzlaşma günü verilmemesi uygun olacaktır.”
Depresif bozukluğun ağır hastalık olup olmadığı, mücbir sebep olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği yönünde düşülen tereddüt üzerine vergi idaresinden talep edilen görüş üzerine verilen özelgenin (2) sonuç kısmı aşağıdaki gibidir:
“Bu durumda, Vergi Usul Kanununun 13. maddesi ve 1986/9 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu İç Genelgesinde yapılan açıklamalar dikkate alınarak, ödevli şirket tarafından mücbir sebep halinin varlığı için dairenize ibraz edilen raporda belirtilen şirket yetkilisi ………………….’un hastalığının (depresif bozukluk) vergi ödevlerinin yerine getirilmesine engel olacak derecede ağır hastalıklardan olup olmadığı hususunun dairenizce İl Sağlık Müdürlüğüne veya ………… Devlet Hastanesi Başhekimliğine yazı ile sorulması gerekmektedir.
Alınan cevabi yazıda şirket yetkisi ……………………’un söz konusu rahatsızlığının ağır hastalık olduğunun kabulü halinde, (dava açma süresinin son günü olan …………… tarihi itibariyle şirketin başka bir kanuni temsilcisi veya uzlaşmaya yetkili şirket vekilinin olmaması şartıyla) uzlaşma vaki olmuş sayılacak ve buna göre işlem tesis edilecektir.”
Hastalığın Mücbir Sebep Kabul Edilmesi ile İlgili Yargı Kararı
Konuya İlişkin Danıştay Kararında (3) mücbir sebep hali olarak ağır hastalık daha geniş bir perspektifle değerlendirilmiştir:
“Dava, ihtilaflı yıl için re’sen takdir yolu ile yapılan cezalı tarhiyat hakkında davacının uzlaşma talebini içeren dilekçeye eklediği hastane raporları ile olayda mücbir sebep olduğu yolundaki başvurusunun uzlaşma komisyonu başkanlığınca hastane dışındaki gün tesbitine göre bu talebi süre yönünden uygun görülmeyerek kabul edilmemesi üzerine Maliye ve Gümrük Bakanlığına yaptığı başvurunun reddine dair işlemin iptali istemiyle açıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda, davacının raporlarla saptanan hastalığının niteliği üzerinde durulmayarak talebi süre yönünden kabul edilmemiştir. Oysa davacının hastalığı hastane dışında geçen sürelerde de ağır hasta vasfında olduğu ve vergi ödevlerini yerine getirmeyecek halde olup hastaneye sık sık girip çıkması hastalığın ağır hastalık vasfında olduğu gerçeğini ortaya koymaktadır.
Bu nedenle, davanın kabulü ile Maliye ve Gümrük Bakanlığı işleminin iptaline oybirliğiyle karar verildi.”
Hasan AYKIN
18.10.2017
SONNOTLAR:
1- Gelir İdaresi Başkanlığının 28.06.2004 tarih ve B.07.0.GEL.0.28/2810-13-949/30311 sayılı özelgesi.
2- GİB Adana Vergi Dairesi Başkanlığının 21.05.2009 tarih ve B.07.1.GİB.4.01.17.02/VUK.13.1483 sayılı özelgesi.
3- Danıştay Dördüncü Dairesinin 18.10.1990 tarih ve E.1998/907 K.1990/2814 sayılı kararı
Categories: VERGİ USUL