Vergi kanunlarının yer bakımından uygulanması, vergi kanunlarının geçerli olduğu coğrafi alanla ilgilidir. Kanunların yer bakımından uygulanmasında iki temel ilke geçerlidir. Bunlar; kaynak ilkesi ve kişisellik ilkesidir[1].
Vergilemede Kaynak İlkesi:
Kaynak ilkesi; her ülkenin egemenlik hakkına dayanarak kendi sınırları içindeki mallardan, gelirlerden ve harcamalardan ya da işlemlerden vergi alma yetkisine sahip olmasını ifade eder. Ülke içinde gerçekleşen vergisel sonuç doğuran işlemi kimin yaptığının (ülke vatandaşı ve yabancı ülke uyruğundaki bir kişi) önemi yoktur. Ülke sınırları içinde gerçekleşen vergiye tabi işlem dolayısıyla vergi alınır.
Vergilemede Kişisellik İlkesi:
Kişisellik ilkesi, kişinin ülke içindeki ve dışındaki tüm kazançlarının nerede elde edilmediğine bakılmaksızın vergilendirilmesini ifade eder. Başka bir deyişle, bir ülkenin vatandaşının gerek kendi ülkesi, gerekse diğer ülkelerde elde ettiği vergi konusunu oluşturan tüm unsurlardan kendi ülkesinin kanunlarına göre vergi ödemesidir.
Çifte vergilemeyi önleme anlaşmaları ve vergi türleri itibariyle iki ilkenin de saf uygulamasına rastlamak güçtür.
Servet üzerinden alınan vergiler ile dolaylı vergilerde kaynak ilkesi uygulanır. Örneğin emlak vergisi, katma değer vergisi kaynak ülkede vergilenir.
Kişisellik ilkesi daha çok gelir/kazanç vergilerinde söz konusu olur. Çifte vergilemeyi önleme anlaşmalarını da göz önünde bulundurmak gerekir.
Veraset ve intikal vergisinde hem kaynak hem de kişisellik ilkesinin birlikte uygulanması söz konusu olabilmektedir.
vergidosyasi.com
19.10.2017
Sonnot:
[1] Mehmet ARSLAN, Vergi Hukuku, MKM Yayıncılık, Bursa, 2011, s. 45.
Categories: VERGİ AKADEMİ