VERGİ AKADEMİ

Vergi Mahremiyeti Nedir? Uymakla Zorunlu Olanlar, İstisna ve Cezası

PDF FORMATI

Vergi Mahremiyeti Nedir?

Mahremiyet, mahrem olma, gizli olma, gizlilik demektir.[1]  Özel hayatın korunması anayasal bir haktır. Mükelleflerin özel hayatlarının korunması da bu kapsamda anayasal bir haktır. Vergi mahremiyetinin korunması ilkesi, vergilendirme işlemleri sırasında da bu hakkın korunması amacıyla ihdas edilmiştir.

Vergi mahremiyeti, vergi memurlarının ve diğer ilgili kişilerin, görevleri dolayı- sıyla elde ettikleri gizli bilgileri ifşa etmemeleri ve kendileri veya üçüncü kişiler yararına kullanmamaları şeklinde tanımlanabilir. Vergi mahremiyeti ile Devlet, mükellefle ilgili öğrenilen sırların üçüncü kişilere açıklanmayacağını garanti ederek mükellefin ve yakınlarının zarar görmelerini önlemek, devlet ve mükellef ilişkilerinin sağlıklı bir şekilde yürütülmesini ve mükellefin devlete güvenini sağlamak amaçlanmıştır[2].

Vergi Mahremiyetine Uymakla Yükümlü Olanlar Kimlerdir?

Vergi mahremiyeti 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 5 inci maddesinde düzenlenmiştir. Söz konusu düzenlemeye göre, görevleri dolayısıyla, mükellefin ve mükellefle ilgili kimselerin şahıslarına, muamele ve hesap durumlarına, işlerine, işletmelerine, servetlerine veya mesleklerine müteallik olmak üzere sırları veya gizli kalması lazım gelen diğer hususları öğrenenler bunları ifşa edemezler ve kendilerinin veya üçüncü şahısların faydasına kullanamazlar. Bu yasak, bu kişiler, bu görevlerinden ayrılsalar dahi devam eder. Bu yasağa tabi olan görevliler şu şekildedir:

– Vergi muameleleri ve incelemeleri ile uğraşan memurlar,

– Vergi mahkemeleri, bölge idare mahkemeleri ve Danıştay’da görevli olanlar,

– Vergi kanunlarına göre kurulan komisyonlara iştirak edenler,

– Vergi işlerinde kullanılan bilirkişiler,

– Adlî ve idarî soruşturma yapan kamu görevlileri,

– Yapacakları vergi tahsiline yönelik bilgi verilen bankalar, – Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenledikleri veya kullandıkları tespit olunanların bildirildiği meslek kuruluşları.

Kanun lafzından anlaşılması gereken, vergi muamele, inceleme, uyuşmazlık, takdir ve bilirkişilik işlerinde sürekli veya geçici olarak görevli olanların, görevden ayrılsalar dahi, mükellef veya mükellefle ilgili kişilerin sırlarını söz konusu görevleri dolayısıyla öğrenmeleri durumunda mahremiyet esaslarına uymak zorunda olduklarıdır[3].

Vergi Mahremiyetinin İstisnaları Nelerdir?

Vergi mahremiyetine zamanla bir takım istisnalar getirilmiştir. Buna ilişkin ilk istisna 485 sayılı Kanunla ile gelmiş ve bu istisnanın kapsamı zaman içinde 2365, 3239, 3418, 3482 ve 4369 sayılı Kanunlarla genişletilmiştir[4].  Bu istisnaları şu şekilde sıralanabilir:

– Vergi güvenliğini sağlamak amacıyla gelir vergisi mükelleflerinin yıllık gelir vergisi, sermaye şirketlerinin kurumlar vergisi beyannamelerinde gösterdikleri matrahları (zarar dahil) ve beyanları üzerinden tarh olunan gelir ve kurumlar vergileri ile mükelleflerin ad ve unvanları, bağlı oldukları vergi dairelerince beyannamelerinin verildiği yıl içinde dairenin münasip yerlerine ve mükellefin bağlı bulunduğu teşekkül varsa orada da asılacak cetvellerle ilan olunması,

– Mükelleflerin vergi tarhına esas olan beyanlarının, kesinleşen vergi ve cezaları ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş bulunan vergi ve ceza miktarlarının Maliye Bakanlığınca veya yetki mahalline devredilmişse mahallince açıklanması,

– Kamu görevlilerince yapılan adlî ve idarî soruşturmalar ile ilgili olarak talep edilen bilgi ve belgeler ile bankalara, yapacakları vergi tahsiline yönelik bilgilerin verilmesi,

– Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenledikleri veya kullandıkları vergi inceleme raporuyla tespit olunanların, kanunla kurulmuş mesleki kuruluşlarına ve 3568 sayılı Kanunla kurulan birlik ve meslek odalarına bildirilmesi,

Ancak açıklanan bu bilgiler ele alınarak mükelleflerin haysiyet, şeref ve haklarına tecavüz edilemez.

Vergi Mahremiyetini İhlal Etmenin Cezası Nedir?

Görüleceği üzere vergi incelemesi ile görevli olanlar vergi mahremiyetini ihlal etmeme yükümlülüğü altındadır. Söz konusu yükümlülüğü ihlal edenler hakkında 213 sayılı Kanunun 362 nci maddesi uyarınca Türk Ceza Kanununun 239 uncu maddesi hükümlerine göre ceza verilir. Buna göre, sıfat veya görevi, meslek veya sanatı gereği vakıf olduğu ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgeleri yetkisiz kişilere veren veya ifşa eden kişi, şikayet üzerine, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

Kanun lafzından da anlaşılacağı üzere bu suç şikayete bağlı bir suçtur. Mahremiyetinin ihlal edildiğini ileri süren kişinin şikayetine bağlı olarak soruşturulur[5].

 

https://vergidosyasi.com/

29.11.2017

SONNOTLAR

[1] Ejder YILMAZ Hukuk Sözlüğü, Yetkin Yayınları, Ankara, 1996, s.511

[2] Gürol ÜREL, Güncel Vergi Usul Kanunu Uygulaması, Maliye ve Hukuk Yayınları, İstanbul, 2007, s.23.

[3] Yılmaz ÖZBALCI, Vergi Usul Kanunu Yorum ve Açıklamaları, Oluş Yayıncılık, Ankara, 2003, s.94.

[4] Mehmet Ali ÖZYER, Açıklama ve Örneklerle Vergi Usul Kanunu Uygulaması, Maliye ve Hesap Uzmanları Derneği Yayınları, İstanbul, 2014, s.24.

[5] İsa AYDEMİR, Savunma Hakkı Kapsamında Vergi İnceleme ve Vergi Tekniği Raporlarının Mükelleflere Tebliği, Danıştay Tetkik Hakimi, isa.aydemir@yahoo.com

1 reply »

Bir Cevap Yazın