VERGİ YARGISI

Vergi Yargısında Re’sen Araştırma İlkesi

Vergi hukuku, kamu hukukunun alt dalıdır. Bu nedenle kamu düzenini korumak ve sağlamak amacıyla vergi yargısında “Re’sen Araştırma” ilkesi geçerli kılınmıştır.

Vergi hakimi veya mahkemeler, vergi dava dosyasının incelenmesi sırasında tarafların ileri sürdüğü iddia, husus, bilgi ve belgelerle bağlı değildir. Gerçeğe ulaşmak, olayın aydınlatılmasını sağlamak için gerekli gördüğü konularda davaya ilişkin incelemeyi genişletip derinleştirebilir. Bu kapsamda vergi mahkemesi, İYUK uyarınca (Md. 20) vergi uyuşmazlıklarının çözümlenmesi amacıyla, vergi davasının taraflarından veya diğer ilgililerden belirlenen yasal süre içinde gerekli gördüğü belge ve bilgilerin gönderilmesini isteyebilir.

Re’sen araştırma yetkisi hakimler için bir yetki olduğu kadar aynı zamanda bir ödevdir. Bu durum da Danıştay’ın kararlarında açıkça benimsenmiştir. (Danıştay 2. Dairesi 31.1.2005 tarih E.2004/6213, K.2005/329 sayılı kararı).

Hakimler önlerine gelen uyuşmazlıkla ilgili kararını vicdani kanaatlerine göre verirler ve kendilerine sunulan delillerle bağlı değiller. Olayla alakalı olarak kendiliğinden her türlü incelemeyi yapabilir, ilgili yerlerden bilgi ve belge talep edebilirler. Taraflar her ne kadar hakimden bazı bilgi ve belgelerin istenilmesi talebinde bulunabilseler de hangi bilgi ve belgelerin taraflardan ya da üçüncü kişilerden isteneceğine hakim karar verir. Bu tamamen hakimin takdirine bağlıdır. Bu durum riskli bir durum olup “bir tarafın, karşı taraftan veya ilgili diğer kişilerden bazı belgelerin istenmesi yönündeki talebini hakimin kabul etmemesi durumunda, maddi vakıaların tam olarak tespit edilememesi riski ortaya çıkacak ve hatta bu durum, adil bir yargılanmanın sağlanmasını bile engelleyebilecektir.”58 Bu durum bu yetkini sınırını da ortaya koymaktadır, yani hakimler re’sen araştırma yetkisini kullanırken keyfi davranamazlar.

Her ne kadar hakimin re’sen araştırma yetkisi olsa da bu yetki sınırsız değildir. Bunun bir başka sınırı İYUK 20 inci maddenin 3. Fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre “istenen bilgi ve belgeler Devletin güvenliğine veya yüksek menfaatlerine veya Devletin güvenliği ve yüksek menfaatleriyle birlikte yabancı devletlere de ilişkin ise, Başbakan veya ilgili bakan, gerekçesini bildirmek suretiyle, söz konusu bilgi ve belgeleri vermeyebilir.”.

Bu yetkinin bir diğer sınırı da Anayasa 125/4 üncü madde ile İYUK 2 inci maddesinde belirtilen, vergi mahkemelerinin idarenin yapmış olduğu eylem ve işlemleri ile ilgili olarak yerindelik denetiminin yapılamaması kuralı oluşturur. Yargı makamları idarenin yapmış olduğu işlemlerin hukukiliğini denetleyebilir, yerindeliğini denetleyemez.

KAYNAKLAR:

Neslihan KARATAŞ DURMUŞ, “VERGİ HUKUKUNDA İSPAT VE DELİL”, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi C. XVIII, Y. 2014, Sa. 3-4

(Danıştay 2. Dairesi 31.1.2005 tarih E.2004/6213, K.2005/329 sayılı kararı).

ERGÜN, Çağdaş Evrim, Vergi Yargılamasında Re’sen Araştırma İlkesi, AÜHFD yıl 2006, C.55 Sa. 2, s.73-74. 59 Danıştay 3. Daire. 20.11.2001 tarih E. 2000/5192, K. 2001/4408sayılı kararı.

PÜRSÜNLERLİ ÇAKAR, Elif/ SARAÇOĞLU Fatih, Vergi İdaresinin Denetim Biçimleri ve Hukuka Aykırı Deliller, Niğde Üniversitesi İİBF Dergisi, 2014, Cilt: 7, Sayı: 1, s.421.

1 reply »

Yazımıza ilişkin görüş, eleştiri ve katkılarınızı lütfen bize bildiriniz.