TAHSİLAT 6183

Tahsil Zamanaşımı Nedir? Genel Tahsil Zamanaşımı ile İdari ve Adli Para Cezalarında Tahsil Zamanaşımı

Tahsil Zaman Aşımı Nedir?

Genel olarak zamanaşımı, kanun tarafından tayin edilen sürelerin geçmesi ve şartların gerçekleşmesi ile fiili bir durumun kanuni duruma çevrilerek devlet tarafından korunmasıdır.  Vergi hukukunda tarh, tahsil ve düzeltme zamanaşımı olmak üzere üç tür zamanaşımı söz konusudur. Tarh ve düzeltme zamanaşımı ile ilgili hükümler 213 sayılı Vergi Usul Kanununda, Tahsil zamanaşımı ile ilgili hükümler ise 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda düzenlenmiştir.

Tahsil Zamanaşımına ilişkin hükümler, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 102 nci ve devamı maddelerinde yer almaktadır.

6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen ancak tahsil zamanaşımına uğramış amme alacaklarının vergi dairesi kayıtlarından çıkarılması gerekmektedir.

I-Tahsil Zamanaşımı Süreleri

6183 sayılı Kanunun “Tahsil zamanaşımı” başlıklı 102 nci maddesinde “Amme alacağı, vadesinin rasladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrar. Para cezalarına ait hususi kanunlarındaki zamanaşımı hükümleri mahfuzdur…” hükmü yer almaktadır.

Bu hüküm ile amme alacakları için genel tahsil zamanaşımı süresi belirlenmiş, para cezalarının zamanaşımına ilişkin hususların ise özel kanunlarda yer alan hükümler esas alınarak belirlenmesi gerektiği düzenlenmiştir.

A-Genel Tahsil Zamanaşımı Süresi ve Başlangıcı

6183 sayılı Kanunun 102 nci maddesi gereğince amme alacaklarının geneli için tahsil zamanaşımı süresi 5 yıl olup bu sürenin hesabında amme alacağının vadesinin esas alınması gerekmektedir.

Tahsil zamanaşımı süresinin başlangıç günü olarak alacağın vadesinin rastladığı yılı takip eden takvim yılının birinci günü esas alınacaktır.

B-Para Cezalarında Tahsil Zamanaşımı Süreleri ve Başlangıcı

6183 sayılı Kanunun 102 nci maddesinde para cezalarına ilişkin hususi kanunlardaki zamanaşımı hükümleri mahfuz tutulmuştur.

6183 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinde “Para cezaları” teriminin “Adli ve idari para cezalarını” ifade ettiği düzenlenmiş olup Kanun kapsamında takip edilen adli para cezaları ile idari para cezalarına dair özel kanunlarda yer alan hükümlerin bu alacakların tahsil zamanaşımına uğrayıp uğramadıklarının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir.

1-İdari Para Cezalarında Tahsil Zamanaşımı Süreleri ve Başlangıcı

Bilindiği gibi, idari para cezaları için genel usul kanunu olan 5326 sayılı Kabahatler Kanununun “Yerine getirme zamanaşımı” başlıklı 21 inci maddesinde, yerine getirme zamanaşımının dolması halinde idari para cezasına ilişkin kararın yerine getirilemeyeceği belirtilmiş ve idari para cezalarının, tutar esas alınarak zamanaşımı süreleri 3, 4, 5 ve 7 yıl olarak belirlenmiştir.

İdari para cezalarında tahsil zamanaşımı sürelerinin hesabında, idari para cezasına ilişkin idari yaptırım kararının kesinleştiği tarihin esas alınması gerekmektedir.

Buna göre, idari para cezalarına ilişkin tahsil zamanaşımı sürelerinin başlangıç günü olarak idari yaptırım kararının kesinleştiği tarihin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılının birinci günü esas alınacaktır.

2-Adli Para Cezalarında Tahsil Zamanaşımı Süreleri ve Başlangıcı

Bilindiği üzere, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun “Ceza zamanaşımı” başlıklı 68 inci maddesinde, cezaların kanunda belli edilen sürelerin geçmesiyle infaz edilmeyeceği ve adli para cezalarında zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğu düzenlenmiştir.

Ancak, aynı maddede;

-Fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmuş olduğu halde onbeş yaşını doldurmamış olanlar hakkında, on yıllık sürenin yarısının; onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında on yıllık sürenin üçte ikisinin geçmiş olması halinde cezanın infaz edilmeyeceği,

-Türleri başka başka cezaları içeren hükümlerin, en ağır ceza için konulan sürenin geçmesiyle infaz edilmeyeceği,

düzenlendiğinden, adli para cezalarının zamanaşımına uğrayıp uğramadığının bu hükümler de dikkate alınmak suretiyle tespiti icap etmektedir.

Adli para cezalarında tahsil zamanaşımı süresinin hesabında, adli para cezasına ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği tarihin esas alınması ve bu tarihin tahsil zamanaşımı süresinin başlangıç günü olarak kabul edilmesi gerekmektedir.

C-İflas Halinde Zamanaşımı Süresi

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu gereğince iflasına hükmedilen borçlunun, malları tasfiye edilmesine rağmen alacaklıları alacaklarını elde edemedikleri takdirde, elde edilemeyen alacak için aciz vesikası düzenlenmektedir.

Öte yandan, 2004 sayılı Kanunun 143 üncü maddesinin altıncı fıkrasında “Bu borç, borçluya karşı, aciz vesikasının düzenlenmesinden itibaren yirmi yıl geçmesiyle zamanaşımına uğrar.” hükmü yer almaktadır.

Buna göre, iflasına karar verilen amme borçlusu hakkında 2004 sayılı Kanunun ilgili maddeleri uyarınca yapılan tasfiye sonucunda amme alacağının tahsil edilememesi halinde aciz vesikasının düzenlendiği tarihten itibaren yirmi yıl geçtikten sonra bu alacaklar zamanaşımına uğrayacaktır.

Dolayısıyla, iflas etmiş amme borçlularından aranılan amme alacaklarının zamanaşımına uğrayıp uğramadıkları bu husus da dikkate alınarak tespit edilecektir.

II-Tahsil Zamanaşımı Sürelerinin Kesilmesi ve İşlememesi

Zamanaşımının kesilmesi, kanunda sayılan sebeplerden birinin gerçekleşmesi halinde, zamanaşımı süresinin o ana kadar işlemiş olan kısmının ortadan kalkması ve sürenin yeniden işlemeye başlamasıdır.

Zamanaşımının işlememesi ise kanunda sayılan sebeplerden birinin varlığı halinde, zamanaşımı süresinin başlamaması veya başlamışsa bu sebep ortadan kalkıncaya kadar devam etmemesidir.

Amme alacaklarına ilişkin tahsil zamanaşımı sürelerinin kesilmesi ve işlememesine ilişkin hükümler 6183 sayılı Kanunda ve diğer kanunlarda yer almaktadır.

Adli ve idari para cezalarında zamanaşımının kesilmesi halinde, yeniden işlemeye başlayacak olan süre, alacağın tabi olduğu zamanaşımı süresi olacaktır.

Bu nedenle, alacağın türü, alacağın veya borçlunun hukuki durumu esas alınarak zamanaşımının kesilmesi ve işlememesi ile ilgili aşağıdaki açıklamaların dikkate alınması gerekmektedir.

A-6183 sayılı Kanuna Göre Zamanaşımı Süresinin Kesilmesi ve İşlememesi

6183 sayılı Kanunun 103 üncü maddesinde zamanaşımının kesilmesi, 104 üncü maddesinde de zamanaşımının işlememesi halleri düzenlenmiştir.

Kanunun 103 üncü maddesinde 11 bent halinde sayılan nedenlerin varlığı halinde zamanaşımı kesilmektedir. Bu durumda, 5 yıllık zamanaşımı süresi, kesilmenin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren yeniden işlemeye başlayacaktır.

6183 sayılı Kanunun zamanaşımının işlememesinin düzenlendiği 104 üncü maddesinde, borçlunun yabancı memlekette bulunması, hileli iflas etmesi veya terekesinin tasfiyesi dolayısıyla, borçlu hakkında takibat yapılmasına imkan yoksa bu hallerin devamı müddetince zamanaşımının işlemeyeceği, bu sebeplerin ortadan kalkması halinde zamanaşımının kaldığı yerden devam edeceği düzenlenmiştir.

Bu itibarla, amme alacakları için genel tahsil zamanaşımı süresi olan 5 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde alacağın tahsil edilememesi halinde alacak zamanaşımına uğramakta, zamanaşımı süresinin kesilmesi ve işlememesi hallerinde ise bu süre ilgisine göre ya yeniden başlamakta ya da kaldığı yerden devam etmektedir.

B-İdari Para Cezalarında Zamanaşımı Sürelerinin Kesilmesi ve İşlememesi

5326 sayılı Kabahatler Kanununun 21 inci maddesinin beşinci fıkrasında, kanun hükmü gereği olarak idari yaptırımın yerine getirilmesine başlanamaması veya yerine getirilememesi halinde zamanaşımı süresinin işlemeyeceği düzenlenmiştir.

Öte yandan, idari para cezalarının 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen bir amme alacağı olmasından dolayı bu Kanunun 103 ve 104 üncü maddelerinde düzenlenen tahsil zamanaşımını kesen haller ile tahsil zamanaşımının işlememesi hallerinin ayrıca dikkate alınması gerekmektedir.

Bu nedenle, idari para cezalarına ilişkin zamanaşımı sürelerinin kesilmesi veya işlememesine ilişkin hususların tespitinde 5326 sayılı Kanun ile 6183 sayılı Kanun hükümleri birlikte değerlendirilecektir.

C-Adli Para Cezalarında Zamanaşımı Sürelerinin Kesilmesi ve İşlememesi

5237 sayılı Kanunun 71 inci maddesinde, adli para cezasının infazı için yetkili merciler tarafından bir tebligat yapılması veya üst sınırı iki yıldan fazla hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç işlenmesi halinde zamanaşımının kesileceği düzenlenmiştir.

Öte yandan, adli para cezalarının 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen bir amme alacağı olmasından dolayı bu Kanunun 103 ve 104 üncü maddelerinde düzenlenen tahsil zamanaşımını kesen haller ile tahsil zamanaşımının işlememesi hallerinin ayrıca dikkate alınması gerekmektedir.

Buna göre, adli para cezalarına ilişkin zamanaşımı sürelerinin kesilmesi veya işlememesine ilişkin hususların tespitinde 5237 sayılı Kanun ile 6183 sayılı Kanun hükümleri birlikte değerlendirilecektir.

Ç-İflas Ertelemesinde Zamanaşımı Süresinin İşlememesi

2004 sayılı Kanunun iflas ertelemesi ile ilgili 179/b maddesinde “Erteleme kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur; bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetler işlemez.” hükmü yer almaktadır.

Buna göre, iflas erteleme kararı verilen borçlu hakkında vergi dairesi tarafından takip edilen amme alacaklarına ilişkin tahsil zamanaşımı iflas erteleme süresince işlemeyecektir.

 

1 reply »

Yazımıza ilişkin görüş, eleştiri ve katkılarınızı lütfen bize bildiriniz.