Katma değer vergisinde hasılat esaslı vergileme düzenlemesi 7104 sayılı Kanunla yapıldı. 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun mülga 38 inci maddesi başlığı ile değiştirilerek katma değer vergisinde “Hasılat Esaslı Vergileme” rejimi veya usulü hukuk sistemimize girdi.
Hasılat esaslı vergilendirme rejimine ilişkin düzenlemenin yürürlük tarihi 01.01.2019 olarak belirlendi. Ancak, hasılata dayalı kdv sisteminin hayata geçebilmesi için Cumhurbaşkanı Kararı ile sektör ve oran konusunda belirleme yapılması gerekmektedir.
Hasılat Esaslı Vergileme Nedir?
KDV’de hasılat esaslı vergileme halihazırda İngiltere’de ve Güney Kore’de cari bir sistemdir. Düz oranlı (flat rate) KDV rejimi olarak isimlendirilmektedir. İngiltere ve Güney Kore’de yıllık satış hasılatı belirli rakamın altında olan mükellefler için her bir sektörde ayrı ayrı belirlenen oranlar dikkate alınmak suretiyle yıllık satış hasılatı üzerinden KDV hesaplanmaktadır. Hasılat esaslı kdv sistemine tabi mükellefler alımlarında yüklendikleri KDV’yi indirim konusu yapamıyor.
KDV’de hasılat esaslı vergileme rejimi veya usulü, nispeten küçük boyutlu işletme ve serbest meslek kazancı elde eden belirli mükellef gruplarının ödeyecekleri KDV’nin, hesaplanan ve indirilecek KDV unsurları dikkate alınmaksızın, ilgili mükellefin hasılatına belirlenen sabit bir oranın uygulanması suretiyle bulunması ve ödenmesine ilişkin basitleştirilmiş bir KDV uygulama rejimidir. Bu rejimde, mükellefin ödeyeceği KDV’nin hesabının, hasılatın belli bir oranı olarak dikkate alınması nedeniyle “Hasılat Esaslı Vergileme” tabiri kullanılmaktadır. Bu rejim düz oranlı, sabit oranlı kdv rejimi olarak da adlandırılmaktadır.
Normal olarak, katma değer vergisi mükellefleri yapmış oldukları vergiye tabi işlemler çerçevesinde KDV tahsil etmekte, bu KDV’den de kendi mal alışları ya da hizmet alışları sırasında yüklendikleri KDV’yi indirmekte, aradaki pozitif fark ödenecek kdv olmaktadır. Eğer bir pozitif fark ortaya çıkmazsa da sonraki dönemlere devretmektedir. Hasılat esaslı vergilemede, bazı mükellef grupları için bu sistemden vazgeçilmektedir.
Hangi Mükellefler Hasılat Esaslı Vergileme Rejiminden Yararlanabilecek?
3065 sayılı KDV Kanununun 38 inci maddesine göre, KDV’de hasılat esaslı vergileme rejiminden yararlanacakların tayini konusunda Cumhurbaşkanı yetkilidir. 3065 sayılı Kanunun 38 inci maddesinin birinci fıkrasına göre:
“Ticari kazancı işletme hesabı esasına göre tespit edilenler ile mesleki kazancı serbest meslek kazanç defterine göre tespit edilenlerden Cumhurbaşkanı tarafından belirlenen sektör ve meslek grupları kapsamında yer alanlar, talep etmeleri halinde vergiye tabi işlemlerin karşılığını teşkil eden (katma değer vergisi dâhil) bedel üzerinden, bu Kanunun 28 inci maddesi uyarınca belirlenen en yüksek oranı geçmemek üzere, Cumhurbaşkanınca ilgili sektör veya meslek grubu için belirlenen oran uygulanmak suretiyle hesapladıkları katma değer vergisini, indirilecek katma değer vergisi ile ilişkilendirmeksizin beyan ederek öderler.”
Aynı maddenin son fıkrasına göre ise,
“ Cumhurbaşkanı Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca bilanço esasına göre defter tutan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerini, sektörler ve meslek grupları itibarıyla belirleyeceği yıllık iş hacimlerine göre hasılat esaslı vergilendirme usulü kapsamına almaya, Maliye Bakanlığı bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.”
Yukarıdaki iki fıkra hükmü dikkate alındığında işletme hesabı veya bilanço esasına göre defter tutan gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri ile kazancı serbest meslek kazanç defterine göre tespit edilenlerden Cumhurbaşkanı tarafından belirlenen sektör ve meslek grupları kapsamında yer alanlar hasılat esaslı vergileme rejimi kapsamına girebilecektir. Bu açıdan, hasılat esaslı vergilemede genel kapsam belli olsa da asıl yararlanıcıların tayini için Cumhurbaşkanı tarafından sektör veya meslek gruplarına ilişkin oran belirlemesi yapılması ihtiyacı bulunmaktadır. Bu konudaki ilk Cumhurbaşkanı Kararı (6.2.2019 tarih 718 sayılı Karar) 07.02.2019 tarih ve 30679 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olup aşağıdaki gibidir:
Hasılat Esaslı Vergileme Sistemi Zorunlu mu, İhtiyari mi?
Hasılat esaslı vergileme rejimine tabi olacak sektör ve meslek grupları ile oranlar konusunda belirleme yapılması sonrasında mükelleflerin bu rejimi seçmeleri veya genel KDV rejiminde kalmaları kendi ihtiyarlarına bırakılmıştır. Mükellef hangi KDV rejimini kendisi için avantajlı görürse o rejimi seçebilecektir. Ancak hasılat esaslı vergilendirme usulüne geçen mükellefler, iki yıl geçmedikçe bu usulden çıkamazlar.
Ödenen ve Hesaplanan KDV’ler Matrah Tespitinde Nasıl Dikkate Alınacaktır?
3065 sayılı Kanunun 38 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre, birinci fıkra kapsamında hasılat esaslı vergilendirme usulüne göre vergilendirilen mükellefler, kazançlarının tespitinde kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla alış vesikalarında gösterilen katma değer vergisi ile hasılat esaslı vergilendirme usulüne göre beyan ederek ödedikleri katma değer vergisini işlemin mahiyetine göre gider veya maliyet, yaptıkları teslim ve hizmetler dolayısıyla hesapladıkları katma değer vergisini gelir olarak dikkate alırlar.
Hasılat Esaslı Vergileme Rejimi ile İlgili Plan ve Bütçe Komisyonundaki Bazı Açıklama ve Örnekler
KDV’de yeni bir rejim olan hasılat esaslı vergileme düzenlemesi Plan ve Bütçe Komisyonunda oldukça ilgi çekmiş ve konuyu açıklayıcı mahiyette konuşmalar meclis tutanaklarına yansımıştır. Konunun anlaşılmasına katkı sağlaması amacıyla söz konusu 15 Mart 2018 Perşembe gününe ilişkin 26. Dönem 3. Yasama Yılı 45 inci Toplantı Tutanağının ilgili kısımlara aşağıda yer veriyoruz:
07.02.2019
Dr. Hasan AYKIN
vergidosyasi.com
Not: Tüm hakları yazarına aittir. Yazar adı ve vergidosyasi.com sitesindeki aktif linki belirtilerek alıntı yapılabilir. AYNEN YAYIMLANAMAZ.
Categories: KATMA DEĞER VERGİSİ