Adamın biri evine uygun bir kuş seçmek için ilgili dükkâna gittiğinde, rengârenk tüyleriyle papağanlar dikkatini çeker. Bir de bunların konuştuklarını duyunca heveslenir. Birisinin fiyatını sorar. Kuşçu:
- İki altın, der.
-
Ooo… bayağı pahalıymış, özelliği ne?
-
Kapı çaldığında, “Kim o?” diye seslenir; misafir geldiğinde, “Hoş geldiniz, nasılsınız?” diye sorar; sizi gördüğünde, “Seni seviyorum,” diye bağırır.
-
Peki yanındaki kaça?
-
Onun fiyatı dört altın.
-
Bunun ötekinden farkı ne?
-
O aynı şeyleri hem Türkçe hem İngilizce söyler.
Bu arada, müşterinin dikkatini daha ucuza olacağını tahmin ettiği daha yaşlıca görünen, ilk ikisi kadar gösterişli olmayan, hindi gibi düşünen bir başka papağan çeker ve:
- Şuna ne istiyorsunuz?, diye sorduğunda, satıcı:
-
Ha o mu?, der. O biraz pahalı, on altın.
Müşteri tahmininden oldukça farklı bir fiyatla karşılaşınca, şaşkın ve meraklı, sorar:
- Yok canım!, peki bu ihtiyarın özelliği ne?
Satıcı, yüzünde gizemli bir ifade:
- Vallahi ben de pek bilemiyorum beyefendi, der, ama diğerleri ona sürekli “üstat” diye hitap ediyor.
Kaynaklar:
http://www.isakarakas.com.tr/cunku-o-ustat/ (Fıkranın küçük farklılıklarla yer aldığı başka bir site)
http://www.maliyepostasi.com/mali-mizah (fıkranın alıntılandığı site)
Categories: MALİ MİZAH