KATMA DEĞER VERGİSİ

Özelge: Milli Eğitim Bakanlığına yapılacak okul bağışında KDV hk.

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü)

Sayı: B.07.1.GİB.4.06.17.01-KDV-3:2010-14017-19-389  26/05/2010

Konu : Dilekçeniz.

İlgi dilekçenizde, eşinizle kendi adınıza yaptıracağınız bir okulu Milli Eğitim Bakanlığına bağışlayacağızı belirtilerek, söz konusu okul inşası dolayısıyla adınıza mükellefiyet tesis edilip edilmeyeceği, okulun inşası için yapılan harcamaların elde ettiğiniz gayrimenkul sermaye iradınız üzerinden hesaplanan gelir vergisinden ne şekilde indirim konusu yapılacağı, çalıştırılan işçilere ödenen ücret üzerinden gelir vergisi kesintisi yapılıp yapılmayacağı ve söz konusu okul binasının adı geçen Bakanlığa devri esnasında katma değer vergisi hesaplanıp hesaplanmayacağının bildirilmesi istenilmiştir.

Gelir Vergisi Kanununun 89/5 inci maddesinde, genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere bağışlanan okul, sağlık tesisi ve yüz yatak (kalkınmada öncelikli yörelerdeelli yatak) kapasitesinden az olmamak üzere öğrenci yurdu ile çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi, bakım ve rehabilitasyon merkezi inşası dolayısıyla yapılan harcamalar veya bu tesislerin inşası için bu kuruluşlara yapılan her türlü bağış ve yardımlar ile mevcut tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan her türlü nakdi ve ayni bağış ve yardımların tamamının, gelir vergisi matrahının tespitinde gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden indirim konusu yapılacağı hüküm altına alınmıştır.

Aynı maddenin son fıkrasında ise, bağış ve yardımın nakden yapılmaması halinde, bağışlanan veya yardımın konusunu teşkil eden mal veya hakkın değerinin tespitinde, varsa mukayyet değerinin, yoksa Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre Takdir Komisyonunca tespit edilecek değerinin esas alınacağı belirtilmiştir.

Bu nedenle, Milli Eğitim Bakanlığı ile yapılacak protokol kapsamında anılan Bakanlığa tahsisli arsa üzerine eşinizle birlikte inşaa edeceğiniz okul binası dolayısıyla yapacağınız harcamaları, harcamanın yapıldığı yılda yıllık beyanname ile beyan edeceğiniz gayrimenkul sermaye iradından indirmeniz mümkün bulunmaktadır.

Ancak, gayrimenkul sermaye iradı dolayısıyla vereceğiniz beyannamelerinizde, inşaa edilecek söz konusu okul binası dolayısıyla yapacağınız harcamaların eşiniz ve kendinize isabet eden tutarlarını indirim konusu yapılabileceği tabiidir.

Ayrıca, kendiniz ve eşiniz tarafından yapılarak Milli Eğitim Bakanlığına teslim edilecek okul inşaası için mükellefiyet tesis ettirilmesine gerek bulunmamaktadır.

Öte yandan Gelir Vergisi Kanununun 64 üncü maddesinde; “Aşağıda yazılı hizmet erbabının safi ücretleri takvim yılı başında geçerli olan ve sanayi kesiminde çalışan 16 yaşından büyük işçiler için asgari ücretin yıllık brüt tutarının % 25’idir.

1. Kazançları basit usulde tespit edilen ticaret erbabı yanında çalışanlar;

2. Özel hizmetlerde çalışan şoförler;

3. Özel inşaat sahiplerinin ücretle çalıştırdığı inşaat işçileri;

4. Gayrimenkul sermaye iradı sahibi yanında çalışanlar;

5. Gerçek ücretlerinin tespitine imkan olmaması sebebiyle, Danıştay’ın müspet mütalaasıyla, Maliye Bakanlığınca bu kapsama alınanlar.

Diğer ücretler için yıllık beyanname verilmez, diğer gelirler nedeniyle beyanname verilmesi halinde de bunlar beyannameye ithal edilmez.” hükmü yer almıştır.

Bu hükme göre söz konusu okul inşaatında çalışan işçiler, özel inşaat sahiplerinin ücretle çalıştırdığı inşaat işçileri kapsamında olup bunlara ödenen ücretler “Diğer Ücret” geliri olarak vergilendirilecek ve bu ücret dolayısıyla tevkifat yapılmayacaktır.

Yine aynı Kanunun 106 ncı maddesinde, gelir vergisinin mükellefin ikametgahının bulunduğu yer vergi dairesince tarh edileceği; diğer ücret sahiplerinin vergilerinin ise ikametgahlarının bulunduğu yerin vergi dairesince tarh edilmemişse faaliyetlerini icra ettikleri yerin vergi dairesince tarh olunacağı hükmü yer almaktadır.

Diğer yandan, Kanunun 108 inci maddesinde, gelir vergisinde vergilendirme döneminin geçmiş takvim yılı olduğu hükmüne yer verilmiş olup, maddenin 3 üncü bendinde “Diğer ücretlerde vergilendirme dönemi, hizmetin ifa olunduğu takvim yılıdır.” hükmü bulunmaktadır.

Yine aynı Kanunun;

– 109 uncu maddesinde, gelir vergisinin diğer ücretlerde, hizmetin ifa olunduğu takvim yılının ikinci ayında, takvim yılı içinde işe başlanması halinde, işe başlama tarihinden itibaren bir ay içinde tarh edileceği,

– 110 uncu maddesinde, takvim yılı içinde işe başlayan diğer ücret sahiplerinin vergi matrahının, yıllık diğer ücret matrahından, işe başlama ayı hariç tutulmak suretiyle, o yılın sonuna kadarki aylara isabet eden miktar olduğu,

– 117 nci maddesinde, Şubat ayı içerisinde verilmesi gereken beyanname ile bildirilen gelir üzerinden tahakkuk ettirilen gelir vergisinin Şubat ve Haziran aylarında olmak üzere iki eşit taksitte ödeneceği,

– 118 inci maddesinde, diğer ücret sahiplerinin gelir vergilerinin takvim yılının birinci yarısı içinde işe başlayanlarda, yıllık verginin yarısının verginin karneye yazıldığı ayda; diğer yarısının takvim yılının sekizinci ayında ödeneceği

hükümlerine yer verilmiştir.

Bu itibarla, okul inşaatında çalışacak işçilere ödenecek ücretler vergi tevkifatına tabi tutulmayıp muhtasar beyanname ile de bildirilmesine gerek bulunmamaktadır. Öte yandan, okul inşaatında çalışacak işçiler tarafından elde edilen ücret gelirinin Gelir Vergisi Kanununun 64/3, 109, 110, 117 ve 118 inci maddeleri kapsamında “Diğer Ücret” olarak vergilendirilmesi gerekmektedir.

Öte yandan, inşa etireceğiniz okul binasının Milli Eğitim Bakanlığına bedelsiz olarak devri sırasında katma değer vergisi hesaplanması söz konusu değildir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Vergi Dairesi Başkanı a.

Gelir İdaresi Grup Müdürü Y.

(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Bir Cevap Yazın