İYİ YÖNETİM İLKELERİ

Eşitlik İlkesi

Eşitlik ilkesi, birbiriyle aynı hukuksal durumda olanların aynı hükümlere tabi olmasını ifade eder. İdarenin, hukuki durumu aynı olanlara kamu hizmetini eşit bir şekilde sunması ve herhangi bir ayrımda bulunmaması demektir. Bu ilke,

➣ Aynı durumda olanlara aynı şekilde davranmayı,
➣ Eşitliğin yaşama geçmesini sağlamak amacıyla gerektiğinde tedbirler almayı,
➣ Kamu hizmetlerinin sunumunda eşit muamelede bulunmayı ve ayrımcılık yasağını,
➣ Aynı durumda olanlara farklı uygulamalar yapılmak suretiyle ayrıcalıklı kişi ve toplulukların oluşmasının engellenmesini
kapsar.

Ayrımcılığın önlenmesi ve eşitlik, gerek Anayasada gerekse Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde düzenlenen ilkeler arasında yer almaktadır. Nitekim Anayasanın Başlangıç bölümünde, her Türk Vatandaşının Anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ilkesi gereğince yararlanarak milli kültür, medeniyet ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddi ve manevi varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğu vurgulanmaktadır.

Bu doğrultuda Anayasanın 10’uncu maddesinde herkesin, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi
inanç, din, mezhep ve benzeri sebepler gözetilmeksizin kanun önünde eşit olduğu, kadınların ve erkeklerin eşit haklara sahip olduğu, Devletin, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlü olduğu, bu maksatla
alınacak tedbirlerin eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamayacağı, hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamayacağı hüküm altına alınmakta; devlet organlarının ve idare makamlarının bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorunda olduğu vurgulanmaktadır.

Eşitlik ilkesinin başka bir görünümü ise pozitif ayrımcılık uygulama yükümlülüğüdür. Nitekim Anayasamızın 10’uncu maddesinde kadın ve erkekler arasındaki eşitliğin yaşama geçmesini sağlamak amacıyla alınacak tedbirlerin eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamayacağı, çocuklar, yaşlılar,
özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirlerin eşitlik ilkesine aykırı sayılmayacağı belirtilerek, bunlar için pozitif ayrımcılık yapılması Anayasal temele kavuşturulmuştur.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 14’üncü maddesinde ise ayrımcılık yasağı düzenlenmekte olup bu Sözleşmede tanınan hak ve özgürlüklerden yararlanılmasında, cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasal veya diğer kanaatler, ulusal veya toplumsal köken, ulusal bir azınlığa aidiyet, servet, doğum başta olmak üzere herhangi başka bir duruma dayalı hiçbir ayrımcılık gözetilmemesi gerektiği kurala bağlanmaktadır.

Avrupa Doğru İdari Davranış Yasasının 5’inci maddesinde yetkililerin, kamudan gelen taleplerin değerlendirilmesi ve gerekli kararların alınması sürecinde herkese eşit muamelede bulunma ilkesine saygı gösterilmesini sağlayacakları, farklı bir muamele yapılması halinde ise yetkililerin bu durumun söz konusu olayın özel nitelikleri nedeniyle haklı olmasına dikkat edeceği ifadelerine yer verilmiştir.

Kaynak: iyi-yonrtim-ilkeleri-turkce.pdf.pdf (ombudsman.gov.tr)

Yazımıza ilişkin görüş, eleştiri ve katkılarınızı lütfen bize bildiriniz.