GENEL

Uzlaşma sonucunda ödenen vergi, para cezaları ile gecikme faizlerinin malın maliyet bedeline eklenip eklenemeyeceği

T.C.

HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Gelir Ve Kurumlar Vergileri Grup Müdürlüğü

Sayı : 62030549-125[11-2020/361]-1123247 04.10.2022

Konu : Uzlaşma sonucunda ödenen para cezaları ile gecikme faizlerinin malın maliyet bedeline eklenip eklenemeyeceği

İlgi :

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, 2018/Mayıs döneminde ithalatını yapmış olduğunuz “….” numaralı ithalata ilişkin olarak … Gümrük Müdürlüğü tarafından kesilen ek tahakkuklara istinaden ilave gümrük vergisi, ilave gümrük vergisi para cezası, KDV para cezası ile gecikme faizini uzlaşma yoluyla ödediğiniz belirtilerek, ödenen söz konusu tutarların gider olarak yazılıp yazılamayacağı, malın maliyet bedeline eklenip eklenemeyeceği hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin, (6) numaralı bendinde, işletme ile ilgili olmak şartıyla; bina, arazi, gider, istihlak, damga, belediye vergileri, harçlar ve kaydiyeler gibi ayni vergi, resim ve harçların, safi kazancın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılabileceği belirtilmiş olup, Kurumlar Vergisi Kanununun 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde ise bu Kanuna göre hesaplanan kurumlar vergisi ile her türlü para cezaları, vergi cezaları, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre ödenen cezalar, gecikme zamları ve faizler ile Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ödenen gecikme faizlerinin kurum kazancının tespitinde gider olarak indirilmeyeceği hükme bağlanmıştır.

Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 262 nci maddesinde, maliyet bedelinin, iktisadi bir kıymetin iktisap edilmesi veyahut değerinin artırılması münasebetiyle yapılan ödemelerle bunlara müteferri bilumum giderlerin toplamını ifade edeceği belirtilmiş, 274 üncü maddesinde de emtianın, maliyet bedeliyle değerleneceği hüküm altına alınmıştır.

Ticari kazancın tespitinde “tahakkuk esası ilkesi” ve “dönemsellik ilkesi” olmak üzere iki temel ilke geçerlidir. Tahakkuk esası ilkesinde, gelir veya giderin miktar ve mahiyet itibarıyla kesinleşmiş olması yani geliri veya gideri doğuran işlemin tekemmül etmesinin yanı sıra miktarının ve işlemden kaynaklanan alacağın veya borcun ödeme şartlarının da belirlenmiş olması gereklidir. Tahakkuk esasına göre belirlenen gelir ve giderlerin yalnızca cari döneme ait kısmı, aynı döneme ilişkin ticari kazancın hesabında gelir ya da gider olarak dikkate alınabilmektedir. Dönemsellik ilkesinde ise gelir veya giderlerin ilgili olduğu döneme intikalinin sağlanması gerekmekte olup söz konusu ilke gereği işletmeler, gelir ve giderlerini tahakkuk esasına göre muhasebeleştirmek, hasılat, gelir ve karlarını aynı döneme ait maliyet ve zararlarla karşılaştırmak durumundadırlar.

Bu hüküm ve açıklamalara göre uzlaşma sonucunda ödediğiniz ilave gümrük vergisinin ithal edilen malların işletmede bulunması durumunda malın maliyetine eklenmesi, ithal edilen malların işletmede bulunmaması durumunda ise doğrudar gider olarak dikkate alınması gerekmektedir.

Öte yandan, uzlaşma sonucunda ödediğiniz para cezaları ile gecikme faizlerinin kurum kazancınızın tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmamaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Categories: GENEL

Tagged as: , ,

Yazımıza ilişkin görüş, eleştiri ve katkılarınızı lütfen bize bildiriniz.