Vergi Matrahı Nedir?
Matrah, vergi borcunun hesaplanması, başka bir deyişle vergi tarh edilebilmesi için dayanılan temeli ifade eder. Verginin hesaplanmasında kullanılan genel unsurlardan birisidir. Nitekim Vergi Usul Kanununda verginin tarhı; vergi alacağının kanunlarında gösterilen matrah ve nispetler üzerinden vergi dairesi tarafından hesaplanarak bu alacağı miktar itibariyle tesbit eden idari muamele olarak tanımlanmıştır.
Somut bir olayda bir kişinin ödeyeceği vergi miktarının hesaplanabilmesi için yalnızca verginin konusunun yanında vergi matrahının da belirlenmesi gerekir.
Matrah vergi borcunu hesaplamak amacıyla, vergi konusunun indirgendiği teknik-fiziksel ya da ekonomik-parasal büyüklüktür.
Matrah Belirleme Ölçüleri
Vergi borcunun hesaplanma biçimine dayanan bir ayırımdır.
Spesifik Vergileme Ölçüsü
Vergi matrahının belirlenmesinde esas alınan büyüklük teknik bir miktar ya da fiziki bir ölçü olduğu takdirde spesifik vergilerden söz edilir. Bu tür vergiler ağırlık, sayı, hacim, yüzölçümü, uzunluk, alkol derecesi gibi teknik miktarlar üzerinden hesaplanıp alınır. Spesifik vergilerin sayısı günümüzde giderek azalmaktadır.
Advalorem (Değer Esasına Dayalı) Vergileme
Advalorem vergiler; vergi matrahının ekonomik-parasal bir değer olarak ifade edilen unsurlar üzerinden hesaplanması durumunda söz konusu olan vergilerdir. Ülkemizde uygulanan Gelir Vergisi, Kurumlar Vergisi, Katma Değer Vergisi gibi temel vergiler değer esasına dayalı vergilerdir.
Ad valorem vergi tarifesi, tek oranlı tarife, artan oranlı tarife, tersine artan oranlı tarife ve azalan oranlı tarife olmak üzere dört çeşitten oluşmaktadır.
Fiyat değişmelerinde, konulan verginin nisbi ağırlığının sürekli değişmesi, spesifik vergilerin fiyat hareketlerini izlemede yetersiz kalması ve spesifik tarifelerin gelir vergisi, kurumlar vergisi, katma değer vergisi gibi belli vergi türlerine uygulama imkanının olmaması nedeniyle günümüzde spesifik tarifelerin uygulandığı vergilerin sayısı oldukça azalmıştır.
Vergi Matrahının Tespitinde Kullanılan Usuller
Beyan Usulü:
Bu usule göre, mükellef ya da vergi sorumlusu vergi matrahını kanunda belirtilen esaslara göre saptayarak vergi dairesine yazılı olarak bildirmektedir. Vergi dairesi sadece beyanname ile bildirilen matrahın doğruluğunu denetlemekle yetinmektedir.
Karineler (Dış Göstergeler) Usulü:
Bilinen değerlerden bilinmeyen bir değerin varlığını belirlemektir. Bu usulde mükellefin gelir ve servetinin ölçüsü olarak bazı dış belirtilerden yararlanılır. Örneğin, işçi sayısı, makine ve alet sayısı ise mükellefin vergi ödeme gücü belirlenir. Adaletsiz ve verimsiz bir usuldür.
İdarece Takdir Usulü:
Vergi matrahı vergi idaresince tek taraflı olarak saptanmaktadır. Takdir komisyonları Vergi Usul Kanununun öngördüğü hallerde ve belirttiği prosedüre göre matrahı saptamaktadır. Ayrıca ortalama kâr hadleri ile zirai kazançlar merkez ve il komisyonları da matrahın saptanmasına yönelik hizmetler görmektedir.
Götürü Usul:
Bu usulde de matrah idarece saptanmaktadır. Ancak karineler ve idarece takdir usullerinde olduğu gibi her mükellef için ayrı ayrı değil, yükümlüler gruplandırılarak yapılmaktadır. Bu bakımdan diğerlerine göre daha genel ve objektiftir. Gerçek olarak saptanamayan gelir ya da kazançlar bazı belirti ya da karinelerden yararlanarak tahminen saptanmaktadır.
Categories: VERGİ AKADEMİ
3 replies »