ÖTV

Özel Tüketim Vergisi Kanunu Genel Gerekçesi ve Madde Gerekçeleri

4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununun genel gerekçesi ile madde gerekçeleri aşağıda sunulmuştur:

Kanunun ilk haline ulaşmak için TIKLAYINIZ.

Kanunun güncel haline ulaşmak için TIKLAYINIZ.


T.C.

Başbakanlık

Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüğü

17.5.2002  Sayı : B.02.0.KKG.0.10/101-455/2756

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Maliye Bakanlığınca hazırlanan ve Başkanlığınıza arzı Bakanlar Kurulunca 15.4.2002 tarihinde kararlaştırılan “Özel Tüketim Vergisi Kanunu Tasarısı” ile gerekçesi ilişikte gönderilmiştir.

Gereğini arz ederim.

                                   Bülent Ecevit

                                       Başbakan

GENEL GEREKÇE

Tüketim vergileri, tüm mal ve hizmetler üzerinden alınan katma değer vergisi ve benzeri genel tüketim vergileri ve sadece belirli bazı malları konu edinen özel tüketim vergileri olarak ikili bir yapı göstermektedirler. Dünya uygulamalarına bakıldığında, genel tüketim vergileri yanı sıra sözü edilen özel tüketim vergilerinin, bir yandan gelir toplama diğer yandan ise tüketicilerin harcama kalıplarını etkileme açısından giderek önem kazandığı ve bu türden vergilerin toplam vergi hâsılatları içerisinde önemli bir yer tutmaya başladığı görülmektedir. İyi tasarlanmış özel tüketim vergileri ile fiskal amaçların sağlanması yanı sıra enerji tasarrufundan taşımacılığa ve çevreye kadar çokgeniş bir alanda tüketici tercihleri etkilenebilmektedir.

Ülkemizde, 1985 yılında genel tüketim vergileri alanında yapılan reformla, 8 adet dolaylı vergi yürürlükten kaldırılmış ve katma değer vergisi uygulamaya konulmuştur. Genel tüketim vergilerine ilişkin söz konusu reform sonrası, dolaylı vergiler alanındaki ikinci reform özel tüketim vergisiyle yapılmaktadır. Özel tüketim vergisi uygulaması ile belirli ve az sayıda mal grubu kapsama alınarak bir yandan söz konusu malların vergilendirilmesine ilişkin oldukça karmaşık hale gelen mevcut yapının basitleştirilmesi sağlanmakta diğer yandan ise basitleşen sistem yardımıyla yükümlülerin vergiye gönüllü uyumlarına katkı sağlanması hedeflenmektedir. Dolaylı vergiler alanında ciddi bir basitleştirme öngören bu Tasarıyla 16 adet vergi, harç, fon ve pay yürürlükten kaldırılmaktadır.

Öte yandan, dolaylı vergiler alanında Avrupa Birliği müktesebatına uyum sağlanması Tasarının bir diğer önemli hedefidir. Bilindiği gibi Türkiye-AB Ortaklık Konseyinin, ülkemiz ile Avrupa Birliği (AB) arasında bir ortaklık tesisini öngören  Ankara Anlaşması ve Katma Protokole dayanarak almış olduğu 6 Mart 1995 tarihli ve 1/95 sayılı Karar ile 1 Ocak 1996 tarihinden itibaren Avrupa Birliği ile gümrük birliği gerçekleştirilmiştir. Gümrük birliğinde dolaylı vergiler alanında sadece ayrımcılık yapmama ilkesine uymamız yeterli iken, 1999 yılında Helsinki Zirvesinde ülkemizin Avrupa Birliğine aday adaylığının kabulü ile ilişkilerimiz yeni bir boyut kazanmış, bu alandaki mevzuatımızın topluluk düzeyinde uygulanan mevzuata uyumlaştırılması zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Bu gelişmeler çerçevesinde de 24.3.2001 tarihli ve 24352 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 19.3.2001 tarihli ve 2001/2129 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki “Avrupa Birliği Müktesebatının Üstlenilmesine İlişkin Türkiye Ulusal Programı”nda Avrupa Birliği mevzuatına uyum sağlamaya ilişkin taahhütlerimiz kısa ve orta vadeli takvime bağlanmış ve özel tüketim vergisi alanında uyumlaştırma 2002 yılında başlayan orta vadeli taahhütlerimiz arasında yer almıştır.

Bu Tasarının hazırlanmasında gümrük birliğinden kaynaklanan yerli ve ithal mallar arasında ayrımcılık yapmama ilkesi ile Türkiye Ulusal Programında orta vadeli taahhütlerimiz arasında yer alan Avrupa Birliği Özel Tüketim Vergisi Sisteminin temel kural ve ilkeleri, verginin kapsamında olması gereken mallar, vergileme ölçüleri ve vergilerin yapısını belirleyen Avrupa Birliği Direktifleri dikkate alınmıştır.

Özel tüketim vergisinin yürürlüğe girmesiyle, katma değer vergisinin yanı sıra ithalat, imalat veya ilk iktisap aşamasında tek bir dolaylı vergi uygulanacaktır. Tasarı ile AB katma değer vergisi mevzuatına uyumlaştırma çalışmaları dikkate alınarak, katma değer vergisinde genel orandan daha yüksek oranda vergilenen mallar kapsama alınmıştır.

Özel tüketim vergisi kapsamına alınan mal sayısı sınırlı tutulmuştur. Bu mallar için yürürlükten kaldırılan vergi, harç, fon ve payların oluşturduğu yükün muhafazası amaçlanmış, ilave bir vergi yükü doğurmayacak oranlar tespit edilmesine özen gösterilmiştir.

MADDE GEREKÇELERİ

Madde 1. – Bu madde ile özel tüketim vergisinin konusunu teşkil eden mal ve işlemler belirlenmektedir.

Verginin kapsamına giren mallar Kanuna ekli 4 ayrı listede belirtilmiştir. Listelerdeki mallar Türk Gümrük Tarife Cetvelindeki tarife pozisyonu ve tarife alt açılımlarına göre belirlenmiştir. Bu listelerde yer alan mallar itibariyle verginin konusuna giren işlemler aşağıda açıklanmıştır.

(I) sayılı listenin (A) cetvelinde yer alan petrol ürünleri ile (B) cetvelinde yer alan solvent ve benzeri ürünlerde verginin konusunu teşkil eden işlemler, bu malların ithalatçıları ile imalatçıları tarafından teslimidir. Buna göre (I) sayılı listede yer alan malların ithali değil, ithalatçıları tarafından ilk teslimi vergiye tâbi olacaktır. Türkiye’de üretilen petrol ürünleri ve solventlerde ise verginin konusunu teşkil eden işlem, malların rafineriler dahil imalatçıları tarafından teslimidir. Öte yandan, rafineri dışında diğer kişi veya kuruluşların kapsama giren ürünleri imal edip teslim etmeleri de verginin konusuna alınmıştır.

(II) sayılı listede yer alan mallardan kayıt ve tescile tâbi olanlarda verginin konusuna giren işlem, bunların ilk iktisabıdır.

(II) sayılı liste kapsamına giren taşıtlardan kayıt ve tescile tâbi olmayanlarda verginin konusuna giren işlem ise bunların ithali ile imal veya inşa edenler tarafından teslimidir.

(III) ve (IV) sayılı listelerde yer alan mallar bakımından verginin konusuna giren işlemler, bunların ithali veya imalatçıları tarafından teslimidir.

Özel tüketim vergisi, kapsamına giren her mala bir kez uygulanacaktır. Bu nedenle, verginin kapsamına giren malların vergi uygulandıktan sonraki el değiştirmeleri veya iktisapları, verginin konusuna girmeyecektir.

Kanuna ekli listelerde yer alan malların, mahkeme satış memurlukları ve icra daireleri dahil olmak üzere, resmî veya özel kuruluşlarca müzayede yoluyla satışı özel tüketim vergisine tâbidir. Ancak, verginin uygulanabilmesi için satış konusu malın daha önce özel tüketim vergisine tâbi tutulmamış olması gerekmektedir. Buna göre, motorlu araç ticareti yapan bir mükellefin kendi adına kayıt ve tescil edilmiş binek otomobilinin icra yoluyla satılması halinde özel tüketim vergisi uygulanmayacaktır. Bununla birlikte, bu mükellefin satmak üzere elinde bulundurduğu ve henüz Türkiye’de kayıt ve tescil ettirilmemiş binek otomobillerinin icra yoluyla satılması halinde bu taşıtı kullanacak olan açısından ilk iktisap söz konusu olacağından bu satış vergiye tâbi olacaktır.

Gümrük Birliğine geçilmesi ile birlikte Avrupa Birliğinin uyguladığı Kombine Nomenklatür aynen benimsenmiş ve Türk Gümrük Tarife Cetveline (TGTC) yansıtılmıştır. Eşyaların ithali ve ihracatında söz konusu tarife cetvelindeki tarife, tarife alt pozisyon açılımları, gümrük tarife istatistik pozisyon numarası (GTİP No) ve eşya tanımı aynen kullanılmaktadır. Bu nedenle Kanuna ekli listelerde yer alan mallar (TGTC)’nde tanımlandığı şekilde aynen alınmıştır.

Madde 2. – Bu maddede Kanunda geçen kavramların,özel tüketim vergisi uygulanmasında ne anlama geldiği açıklanmıştır.

Verginin konusuna giren malların Türkiye Cumhuriyeti Gümrük Bölgesine girmesi ithalat olarak tanımlanmış, Türkiye Cumhuriyeti Gümrük Bölgesi ise 4458 sayılı Gümrük Kanununda belirlenmiştir.

(II) sayılı listede yer alan taşıtlardan kayıt ve tescile tâbi olanlarda verginin konusuna giren işlem, bunların ilk iktisabıdır. İlk iktisap Türkiye’de henüz kayıt ve tescil edilmemiş taşıtların edinilmesi ile ilgili bir kavram olup, aşağıdaki şekillerde ortaya çıkmaktadır.

İlk iktisap, kapsama giren taşıtların müzayede yoluyla veya motorlu araç ticareti yapanlardan kullanılmak üzere edinilmesidir. Buna göre taşıt, motorlu araç ticareti yapanlar tarafından satılmak üzere satın alındığında bu iktisap verginin konusuna girmeyecektir. Prensip olarak, kayıt ve tescil ettirmek üzere taşıt alınması sırasında vergi söz konusu olacaktır. Öte yandan motorlu araç ticareti yapanlarca özel tüketim vergisi uygulanarak satılan araçların kayıt ve tescil edilmiş olsa dahi, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun gereği alıcılar tarafından iade edilip aynen veya tamir, onarım gibi işlemler gördükten sonra kullanılmak üzere tekrar satışı da ilk iktisap sayıldığından vergi uygulanacaktır.

Taşıtların kullanılmak üzere Türkiye’ye ithalatı ilk iktisaptır. Bu taşıtların getirildiği ülkede kayıt ve tescile tâbi tutulmuş veya kullanılmış olması, ithalatı sırasındaki vergi uygulanmasını engellemeyecektir. Ancak ithalatın motorlu araç ticareti yapanlarca gerçekleştirilmesi halinde bu safhada vergi uygulanmayacaktır.

Taşıtların, motorlu araç ticareti yapanlarca kullanılmaya başlanması, aktife alınması veya adlarına kayıt ve tescil ettirilmesi de ilk iktisap sayılmıştır.

Maddede motorlu araç ticareti yapanlar da tanımlanmıştır. Bunlar taşıtları satmak üzere yurt içinden iktisap ettiklerinde veya Türkiye’ye ithal ettiklerinde özel tüketim vergisi ile muhatap olmayacaklardır. Ancak, ne suretle olursa olsun iktisap ettikleri taşıtları kullanmaya başladıkları, işletmenin aktifine aldıkları veya kayıt ve tescil ettirdikleri takdirde ilk iktisap onlar için de geçerli olacak ve vergi ödemeleri gerekecektir.

(II) sayılı liste kapsamına giren taşıtlardan kayıt ve tescile tâbi olmayanlarda ise verginin konusuna giren işlem ilk iktisap değil, bunların ithali ile imal veya inşa edenler tarafından teslimidir.

Kayıt ve tescil, motorlu taşıtların ilgili mevzuatları gereğince trafik, belediye, liman ile Ulaştırma Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünce tutulan sivil hava vasıtaları siciline yapılan kayıt ve tescili ifade etmektedir.

Kanunda geçen teslim terimi, bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya onun adına hareket edenlerce, alıcıya veya onun adına hareket edenlere devredilmesini ifade etmektedir. Bir malın alıcı veya onun adına hareket edenlerin gösterdiği yere veya kişilere tevdiî de teslim sayılacaktır. Ayrıca malların doğrudan alıcıya verilmemekle birlikte, tasarruf hakkını devredecek şekilde alıcı adına hareket edenlere verilmesi, alıcının veya alıcı adına yetkili olanların gösterdiği bir yere veya kişilere tevdiî veya gönderilmesi de teslim sayılacaktır.

Teslim işleminde malın gönderildiği yere varmış olması şart değildir. Malların nakliyesinde başlanması veya nakliyeci veya sürücüye tevdî edilmesi de teslimdir. Trampa iki ayrı teslim sayılarak, vergiye tâbi bir malın karşılığının yine vergiye tâbi bir mal olması halinde, her iki teslimin ayrı ayrı özel tüketim vergisine tâbi tutulması sağlanmıştır.

Öte yandan özel tüketim vergisi kapsamına giren malların depozito karşılığı geri verilmesi mutat olan kap ve ambalajlar içinde tesliminde vergileme, sadece kap ve ambalajların içindeki mallar için yapılacaktır. Ancak, vergiye tâbi olan malların depozito karşılığı geri verilmesi mutat olmayan kap ve ambalajlarla birlikte teslimlerinde, bu mallar, kap ve ambalaj değeri ile birlikte özel tüketim vergisine tâbi olacaktır.

Aşağıda yazılı haller de özel tüketim vergisi uygulaması bakımından teslim kabul edilmiştir.

– Maddenin (a) bendi ile vergiye tâbi olan malların, vergiye tâbi olan malların imali dışında, her ne suretle olursa olsun kullanılması veya sarfı teslim sayılmıştır. Ancak işletmede üretilen özel tüketim vergisine tâbi bir malın aynı işletme bünyesinde özel tüketim vergisine tâbi olan başka bir malın imalinde girdi olarak kullanılması bu vergiye tâbi olmayacaktır. Aynı şekilde (I) sayılı listedeki malların ithali değil, ithalatçıları tarafından teslimi verginin konusuna girdiğinden, ithalatçının bu malları bir başka vergiye tâbi malın üretimi için kullanması teslim sayılmayacaktır. Ancak, vergiye tâbi malların her ne suretle olursa olsun işletmeden çekilmesi veya işletme personeline ücret, prim, ikramiye, hediye, teberru gibi namlarla verilmesi teslim olarak kabul edilmiştir. Bu şekilde vergiye tâbi malların üçüncü şahıslara satılması ile personele ücret, prim, ikramiye, hediye, teberru gibi namlarla verilmesi ya da özel amaçlarla işletmeden çekilmesi sırasında, vergilendirme açısından bir fark gözetilmemiştir.

– Mülkiyeti muhafaza kaydıyla yapılan satışlarda, malın zilyetliği alıcıya geçmekle birlikte, mülkiyet satıcıda kalmaktadır. Bu durumda teslimin, zilyetliğin devrini sağlayan faturanın düzenlenmesi ile doğacağı öngörülmektedir.

Madde 3. – Bu madde ile özel tüketim vergisinde vergiyi doğuran olay düzenlenmektedir.

Maddenin (a) bendi ile mal teslimi ve ilk iktisap hallerinde vergiyi doğuran olay, malın teslimi veya ilk iktisabına bağlanmıştır.

Maddenin (b) bendi ile teslimden önce fatura veya benzeri belge düzenlenmesi halinde vergiyi doğuran olay, belgenin düzenlendiği tarih olarak belirlenmektedir. Bu gibi hallerde verginin hesabında belgede gösterilen miktar esas alınacaktır. Böylece ödenecek verginin zamanında kavranması ve emniyet altına alınması amaçlanmıştır.

Maddenin (c) bendi ile kısım kısım mal teslimlerinde, taraflarca bu hususta mutabık kalınması şartıyla her bir kısmın tesliminde vergiyi doğuran olayın meydana geleceği öngörülmektedir.

Maddenin (d) bendinde ise, komsiyoncu vasıtasıyla veya konsinyasyon suretiyle yapılan satışlarda vergiyi doğuran olayın, malın alıcıya tesliminde meydana geleceği hükme bağlanmıştır. Böylece malın komisyoncu veya konsinyasyon suretiyle satışını yapanlara tesliminin vergiye tâbi tutulmaması sağlanmaktadır.

Maddenin (e) bendinde de, ithal edilen mallarda vergiyi doğuran olayın 4458 sayılı Gümrük Kanununun ilgili maddelerinde gümrükte ödeme mükellefiyetinin başlaması anında meydana geldiği belirlenmiştir. İthalat vergisine tâbi olmayan işlemlerde vergiyi doğuran olay, gümrük beyannamesinin tescili anında meydana gelecektir.

Madde 4. – Bu madde ile özel tüketim vergisinin mükellefi ile verginin sorumlusu hükme bağlanmaktadır.

Maddenin (a) bendinde, (I), (III) ve (IV) sayılı listelerdeki mallar ile (II) sayılı listedeki mallardan kayıt ve tescile tâbi olmayanları imal ve inşa edenler, ithal edenler veya müzayede yoluyla satışını gerçekleştirenler mükellef olarak belirlenmektedir. Böylece verginin takip kolaylığının yanı sıra listelerdeki malların ilk safhadan itibaren belge düzeni içerisinde el değiştirmesi sağlanacaktır.

Bu maddenin (b) bendinde ise; (II) sayılı listedeki mallardan kayıt ve tescile tâbi olan taşıtların mükelllefleri sayılmaktadır.

Buna göre Türkiye’de kayıt ve tescil edilmemiş araçların;

– Motorlu araç ticareti yapanlardan kullanılmak üzere alımında motorlu araç ticareti yapanlar,

– Kullanılmak üzere ithalinde, ithalatı yapanlar,

– Kullanılmak üzere müzayede yoluyla alımında müzayede yoluyla satışını gerçekleştirenler,

Özel tüketim vergisinin mükellefi olacaklardır.

İmal veya inşa ettiği ya da satmak üzere satın aldığı aracı kullanan, işletmenin aktifine alan veya kayıt ve tescilini yaptıran motorlu araç ticareti yapanlar da, ilk iktisap kapsamındaki bu işlemleri nedeniyle özel tüketim vergisi mükellefi olacaklardır.

Maddenin son fıkrasında ise, mükellefin Türkiye’de ikametgâhının, işyerinin, kanunî merkezinin ve iş merkezinin bulunmaması halleri ile gerekli görülecek diğer hallerde vergi alacağının emniyet altına alınmasını teminen, Maliye Bakanlığına vergiye tâbi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutma yetkisi verilmektedir.

Madde 5. – Uluslararası ticarette dolaylı vergiler bakımından varış ülkesinde vergileme ilkesi benimsenmiştir. Bu çerçevede özel tüketim vergisine tâbi malların yurt dışına ihracı istisna kapsamına alınmıştır. Bunun için iki şart aranacaktır.Bunlar; teslimin yurt dışındaki müşteriye yapılması ve teslim konusu malın Türkiye Cumhuriyeti Gümrük Bölgesini terk etmesidir. İhracattan önce malların yurt içinde tesliminde, bu malları alan yurt dışına götürecek olsa dahi ihracat istisnası uygulanmayacaktır. Ancak,Kanunun 8 inci Maddesinin 2 nci fıkrasındaki tecil-terkin uygulamasına ilişkin düzenleme ile ihraç etmek üzere özel tüketim vergisine tâbi malları alan ihracatçıların vergi yüklenmeleri önlenmektedir.

Maddenin (2) numaralı fıkrasında, ihraç edilen malın özel tüketim vergisinin, ihracatçı adına düzenlenen faturada ayrıca gösterilmiş ve beyan edilmiş olması kaydıyla, ihracatçıya iade edilmesine de imkân tanınmış olup, Maliye Bakanlığına ihraç edilen mallara ait verginin iadesine ilişkin usul ve esasları belirleme yetkisi verilmektedir.

Madde 6. – Bu madde hükmü ile Kanuna ekli (I) sayılı listede yer alan petrol ürünlerinin, (II) sayılı listede yer alan taşıt araçlarının ve (III) sayılı listede yer alan tütün mamulleri ve alkollü içkilerin yabancı devletlerin Türkiye’deki diplomatik temsilciliklerine, konsolosluklarına ve uluslararası anlaşmalarla vergi muafiyeti tanınan uluslararası kuruluşlara ve bunların diplomatik bağışıklıklardan yararlanan mensuplarına kişisel ihtiyaçları için teslimi, sözü edilen malların bunlar tarafından ithal edilmesi veya ilk iktisabı, karşılıklılık ilkesi çerçevesinde vergiden müstesna tutulmuştur.

Diğer taraftan, uluslararası kuruluşların istisnadan yararlanabilmesi için, uluslarası kuruluşun, kuruluş anlaşmasında dolaylı vergilere ilişkin istisna hükmü bulunması ve bu anlaşmanın kanunlaşmış olması şarttır. Bu şartları taşıyan uluslararası kuruluşlar ile bunların diplomatik haklara sahip mensuplarına kendi ihtiyaçları için yapılan mal teslimleri veya bunlar tarafından ilk iktisap ve ithal işlemleri vergiden istisna olacaktır.

Madde 7. – Bu madde ile ihracat ve diplomatik istisna dışındaki diğer istisna hükümleri düzenlenmiştir.

Maddenin (1) numaralı fıkrasının (a) bendinde yer alan hüküm ile Millî Savunma Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Millî İstihbarat Teşkilâtının ihtiyacı için, bu kuruluşlara veya bunlar adına hareket edenlere petrol ürünlerinin tesliminde istisna tanınmaktadır.

Aynı fıkranın (b) bendi ile petrol arama ve istihsal faaliyetinde bulunan kuruluşların, bu amaçla kullanacakları petrol ürünlerinin bu kuruluşlara tesliminde vergi istisnası tanınmasına ilişkin 6326 sayılı Petrol Kanunu hükümlerine özel tüketim vergisi yönünden de işlerlik kazandırılmıştır.

Bu maddenin (2) numaralı fıkrası ile (II) sayılı listedeki kayıt ve tescile tâbi mallardan sakatların kullanması için araçta sakatlığına uygun hareket ettirici özel tertibatı bulunan araçların, malul ve sakatlar tarafından bizzat kullanılmak üzere ilk iktisabı vergiden istisna edilmektedir. Ancak bu istisnadan yaralananlar, 5 yıl süreyle ikinci bir defa bu istisnadan yararlanamayacaktır.

Maddenin (3) numaralı fıkrası ile (II) sayılı listede yer alan uçak ve helikopterlerin Türk Hava Kurumu tarafından ilk iktisabı vergiden müstesna tutulmuştur.

Maddenin (4) numaralı fıkrası ile (IV) sayılı listedeki 9302.00 ve 93.03 tarife pozisyonunda yer alan malların Millî Savunma Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Millî İstihbarat Teşkilâtı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğüne teslimi veya bunlar tarafından ithali vergiden istisna edilmiştir.

Aynı maddenin (5) numaralı fıkrası ile de genel ve katma bütçeli idarelere, il özel idarelerine, belediyelere, köylere ve bunların teşkil ettikleri birliklere, (IV) sayılı listedeki malların bedelsiz olarak teslimi veya bunlar tarafından bedelsiz olarak ithali işlemleri vergiden istisna edilmiştir.

Maddenin (6) numaralı fıkrasında 4458 sayılı Gümrük Kanununun 167 nci maddesinde yer alan [(5) numaralı fıkrasının (a) bendi ile (7) numaralı fıkrası hariç olmak üzere] gümrük muafiyetleri, özel tüketim vergisi için de geçerli kılınmıştır. Geçici ithalat ve hariçte işleme rejimleri ile geri gelen eşyaya ilişkin hükümler kapsamında gümrük vergisinden muaf ve müstesna olan malların ithali de özel tüketim vergisinden istisna edilmiştir. Böylece yurt dışına geçici olarak gönderilen veya ihraç edilen malların geri gelişinde gümrük vergisi ve katma değer vergisi için uygulanan hükümlerin özel tüketim vergisi için de geçerli olması öngörülmüştür.

Aynı maddenin (7) numaralı fıkrası ile Gümrük Kanununun transit, gümrük, antrepo, dahilde işleme, gümrük kontrolü altında işleme rejimlerine tâbi tutulanlar ile serbest bölgeler ve geçici depolama yerleri hükümlerinin uygulandığı malların özel tüketim vergisi istisnasından yararlandırılması amaçlanmıştır.

Bu şekilde Toplulukta ve bütün dünyadaki uygulamalara paralel olarak bu rejimlerin uygulandığı malların, bu rejimlerden çıkarılıp Türkiye Cumhuriyeti Gümrük Bölgesine ithaline kadar olan aşamanın vergi dışı bırakılması sağlanmıştır.

Madde 8. – Bu madde ile özel tüketim vergisinin tecil edilmesine ilişkin hükümler düzenlenmiştir.

Kanuna ekli (I) sayılı listenin (B) cetveli; üzerindeki vergi yükünün çok az olması nedeniyle, akaryakıt ürünlerine yasal olmayan bir şekilde katılabilen ve kamuoyunda “solvent” olarak adlandırılan mallardan oluşmaktadır. Bu suretle haksız kazanç sağlanmasının ve taşıtların zarar görmesinin önlenmesi amacıyla söz konusu malların vergi tutarları, katılabilecekleri akaryakıt ürünlerinin vergi tutarlarına eşit hale getirilmiştir. Ancak bu malları girdi olarak kulanan imalatçılara yürürlükten kaldırılan akaryakıt fiyat istikrar payı tutarı dışında ek bir vergi yükü getirilmemesi amacıyla, maddenin (1) numaralı fıkrasında tecil-terkin müessesesi düzenlenmiştir. Bu suretle söz konusu malları, (I) sayılı listeye dahil olmayan maların imalinde girdi olarak kullanan imalatçıların, Bakanlar Kurulunca belirlenecek tutar dışında özel tüketim vergisi ödememeleri sağlanmaktadır. Bu suretle alınan malların 12 ay içinde (I) sayılı listedeki mallar dışındaki malların imalinde kullanıldığının ispat edilememesi halinde zamanında alınmayan vergi, vade tarihinden itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı ile birlikte tahsil olunur. Ancak, bu kapsamda teslim edilen mallara ait verginin 213 sayılı Vergi Usul Kanununda belirtilen mücbir sebepler dolayısıyla terkin edilememesi halinde bu vergi, tecil edildiği tarihten itibaren 6183 sayıl Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48 inci maddesine göre ilgili dönemler için geçerli tecil faizi ile birlikte alıcıdan tahsil edilecektir.

Maddenin (2) numaralı fıkrasında, kapsama giren malların ihraç edilmek üzere ihracatçılara tesliminde hesaplanan verginin ihracatçılardan tahsil edilmeyerek tecil edilmesi öngörülmüştür. Bu kapsamda satılan malların üç ay içinde ihraç edilmesi halinde, tecil edilen vergi terkin edilecektir. Aksi halde tecil edilen vergi, vade tarihinden itibaren gecikme zammı (mücbir sebepler nedeniyle ihracatın gerçekleşmemesi halinde tecil edildiği tarihden itibaren tecil faizi) uygulanmak suretiyle tahsil edilecektir.

Maddenin (3) numaralı fıkrasıyla Bakanlar Kuruluna, (III) sayılı listede yer alan malların tamamı veya bir kısmının ithalinde veya tesliminde ödenmesi gereken vergiyi erteleyebilme yetkisi verilmektedir. Bu yetki kullanılmak suretiyle tütün mamulleri ve alkollü içkiler için vergi, bu malların tüketime sunulduğu aşamaya kadar ertelenebilecektir. Böylece AB vergi erteleme düzenlemelerine ilişkin sisteme kolayca geçiş sağlanabilecektir.

Madde 9. –  Özel tüketim vergisinin her mal için bir kez uygulanmasını teminen, vergilenen bir malın ait olduğu listedeki vergiye tâbi bir başka malın imalinde kullanılması halinde, imal edilen mal için ödenecek vergiden, daha önce ödenen verginin indirilmesine ilişkin esasları belirleme konusunda Maliye Bakanlığına yetki verilmektedir.

Madde 10. – Bu madde ile özel tüketim vergisinde uygulama bütünlüğünü korumak için, bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce veya sonra diğer kanunlarla getirilmiş veya getirilecek olan istisnaların geçersiz olacağı hükme bağlanmıştır. Ancak Anayasamız gereğince, uluslararası anlaşma hükümleri saklı tutulmuştur.

Ayrıca Kanunda yer alan istisna ve muafiyetler ile tecil-terkin uygulamasının usul ve esaslarını belirleme, bu kapsamda alınacak teminatların türü ve miktarını tespit etme konusunda Maliye Bakanlığına yetki verilmektedir.

Madde 11. –  Bu maddenin (1) numaralı fıkrasında, Kanuna ekli (I) sayılı listede yer alan mallar için belirlenen maktu vergi tutarları ile (III) sayılı listede yer alan mallar için topluca veya ayrı ayrı maktu vergi tutarları tespit edilmesi halinde matrah; alkol derecesi, kilogram, litre, metreküp, metre, kilokalori ya da bunların alt veya üst birimleri ile büyüklükleri de dikkate alınarak kap, ambalaj veya adet olarak belirlenebilecektir.

Bu maddenin (2) numaralı fıkrasında (II), (III) (tütün mamulleri hariç) ve (IV) sayılı listelerdeki malların ithali, ilk iktisabı ve tesliminde özel tüketim vergisinin matrahının, bu vergi hariç katma değer vergisi matrahı esas alınarak hesaplanacağı hükme bağlanmaktadır.

(III) sayılı listedeki mallardan tütün mamullerinde özel tüketim vergisinin matrahı ise; nihaî tüketicilerin bu maları satın alırken ödedikleri perakende satış fiyatı olacaktır. Nihaî tüketicilerin ödediği perakende satış fiyatına, özel tüketim vergisi ve katma değer vergisi de dahil olmak üzere her türlü vergi ve benzeri malî yükümlülüklerin dahil olacağı tabiîdir.

Madde 12. – Özel tüketim vergisi, bu Kanuna ekli listelerde yer alan malların karşılarında gösterilen tutarlarda ve/veya oranlarda alınacaktır.

Her mal grubunun arz ve talep esneklikleri ile maliyet yapılarının farklı oluşu, bu grupların vergi oranlarının farklı olarak belirlenmesini gerektirmektedir. Bu nedenle Bakanlar Kuruluna listelerde yer alan malların tamamı veya her biri için topluca veya ayrı ayrı olmak üzere her bir liste için maddede belirtilen limitler dahilinde vergi tutarlarını veya oranlarını artırma veya indirme, bu limitler dahilinde maktu vergi tutarları belirleme, (I) sayılı listedeki mallar için bu limitler dahilinde mal cinsleri, özellikleri, kullanım yerleri veya ithalatın şekline göre farklı tutarlar tespit etmeye yetki verilmektedir.

Öte yandan, Bakanlar Kuruluna (III) sayılı listede yer alan mallar için mal cinsleri, özellikleri, alkol derecesi itibarıyla belirlenecek nispi vergi oranı ya da maktu vergi tutarını birlikte ya da ayrı ayrı uygulatma yetkisi de verilmiştir. Ayrıca maktu vergi tutarlarının belirlenmesi halinde Avrupa Birliğine uygunluk açısından, (I) ve (III) sayılı listelerde yer alan mallarda uygulanacak maktu vergi tutarlarını Avrupa para birimi veya yabancı para birimi karşılığı Türk Lirası olarak uygulatma ve buna ilişkin usul ve esasları belirleme konusunda da Bakanlar Kurulu yetkili kılınmıştır.

(II) sayılı listedeki mallar için belirlenen oranları bir katına kadar artırmaya, sıfıra kadar indirmeye, EURO normlarını sağlayan katalitik konventör sistemi ile teçhiz edilmiş taşıtlarda ise uygulanmakta olan oranları yarısına kadar indirmeye veya tekrar kanunî oranına kadar çıkarmaya Bakanlar Kurulu yetkili kılınmaktadır.

(IV) sayılı listedeki mallar için belirlenen oranların arttırılması öngörülmemiş, bu oranların sıfıra kadar indirilmesi konusunda Bakanlar Kurulu yetkili kılınmıştır.

Bu Kanun eki listelerde yer alan mallar, Türk Gümrük Tarife Cetvelinde tanımlanan eşyalar arasından seçilmiş ve bu eşyalar listelerde tarife pozisyonu, tarife alt pozisyonu ve gümrük tarife istatistik pozisyon numaraları ile birlikte gösterilmiştir. Gümrük tarife istatistik pozisyon numaraları, tarife ve tarife alt pozisyonu altında yer aldığından, tarife pozisyonu ve/veya tarife alt pozisyonu itibarıyla belirlenen vergi oranları bunların altında sayılan her bir tarife alt pozisyonu ve/veya gümrük tarife istatistik pozisyonu numarasına isabet eden mal için, bu maddede Bakanlar Kuruluna yetki verilen alt ve üst sınırlar dahilinde ayrı ayrı belirlenebilecektir.

(I) sayılı listede yer alan mallar için belirlenen maktu vergi tutarları ile (III) sayılı listede yer alan mallar için maktu ve/veya asgarî vergi tutarları belirlenmesi halinde bu tutarlar her ay toptan eşya fiyatları indeksindeki oranda artacaktır. Ancak Bakanlar Kuruluna, belirleyeceği mallar ve aylar itibarıyla bu artışı uygulatmama, uygulama dönemlerini gün ve ay olarak belirleme, vergileme ölçülerini değiştirme konusunda yetki tanınmıştır.

Bu maddede verilen yetkilerle vergileme ölçüleri, vergileme oran ve tutarları, vergileme esasları yönünden Avrupa Birliği mevzuatına ve bu mevzuatta muhtemel değişikliklere kolayca uyum sağlanmasına, ayrıca Avrupa Birliği ile katılım müzakerelerinde ayrıcalık talep edilmesi muhtemel alanlarda düzenleme yapılmasına da imkân sağlanmaktadır.

Madde 13. – Rafineriler, kendilerine fason olarak imal ettirilen (I) sayılı listedeki malların tesliminden doğacak vergiden, ham petrolü ithal eden mükelleflerle birlikte müteselsil sorumlu tutulmuştur. Ayrıca bu malları alanlar, aynı malları daha yüksek tutarda vergilenen mallar yerine kullanmak veya satmak suretiyle vergi ziyaına neden olurlarsa, ziyaa uğratılan vergi, vergi ziyaı cezası uygulanarak buna sebebiyet verenlerden alınacaktır. Vergi güvenliğinin sağlanması amacıyla, özel tüketim vergisinin konusuna giren (II) sayılı listede yer alan mallardan vergisi ödenmeden önce ilk iktisabı, teslimi veya ithaline ilişkin işlemleri gerçekleştiren gümrük memurları, kayıt ve tescile yetkili memurlar, motorlu araç ticareti yapanlar, bu malların müzayede yoluyla satışını gerçekleştirenler ile icra memurlarının ziyaa uğratılan vergi ile buna bağlı ceza ve faizlerden müteselsilen sorumlu tutulmaları öngörülmüştür.

Madde 14. – Madde ile beyannamenin verilme zamanı, verileceği vergi dairesi, tarhiyatın ve verginin ödenmesinin zamanına ilişkin belirlemeler yapılmaktadır. (I) sayılı listedeki mallarda 15’er günlük sürelerle her ay iki vergilendirme dönemi öngörülmüştür. Vergi, bu dönemleri takip eden 10 uncu güne kadar beyan edilecektir. (III) ve (IV) sayılı listelerdeki mallar ile (II) sayılı listedeki mallardan kayıt ve tescile tâbi olmayanların tesliminde vergilendirme dönemi; faaliyette bulunulan takvim yılının birer aylık dönemleri olup, beyannamenin  vergilendirme dönemini izyelen ayın 15 inci günü akşamına kadar katma değer vergisi yönünden bağlı olunan vergi dairesine verileceği öngörülmektedir. (II) sayılı listedeki kayıt ve tescile tâbi mallara ait özel tüketim vergisi beyannamesinin ise bu işlemlerin yapıldığı yer vergi dairesine, ilk iktisap ile ilgili işlemlerin tamamlanmasından önce verilmesi ve verginin aynı günde ödenmesi hüküm altına alınmaktadır.

Tarh edilen vergiler beyanname verme süresi içinde ödenecektir.

Malın ithalinde; beyan, tarh, ödeme zamanı ve verginin tahsiline ilişkin usul ve esasların gümrük mevzuatındaki hükümler çerçevesinde gerçekleştirileceği öngörülmektedir.

Bakanlar Kurulu (I) sayılı listedeki malların vergilendirme döneminin gün veya ay olarak belirleyebilecek, beyanname verme süresini kısaltabilecektir. Ayrıca vergilendirmeyi ithal aşamasında gümrük idaresine yaptırmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir.

Öte yandan Maliye Bakanlığı, beyannamelerin şekil ve muhtevasını belirleme, faaliyetin gereğini göz önünde tutarak mükellefin müracaatı üzerine veya re’sen tarh yeri tayin etme, verginin işlemden önce ödenmesi şartı koyma ve müzayede yoluyla yapılan satışlar ile ilgili vergilerin beyan ve ödeme zamanı ile tahsiline ilişkin usul ve esasları belirleme yetkisine sahip kılınmaktadır. Ayrıca (III) sayılı listede yer alan mallara ait verginin tahsilinde bandrol usulü uygulaması getirme konusunda da Maliye Bakanlığına yetki verilmektedir.

Madde 15. – Mükelleflerin vergiye tâbi işlemleri üzerinden hesapladıkları özel tüketim vergisi, bu işlemler dolayısıyla düzenleyecekleri satış belgelerinde ayrıca gösterilecektir. Vergiye tâbi olmayan mallar için yanlışlıkla vergi hesaplanması veya vergiye tâbi mallardan daha yüksek oranda vergi hesaplanması halinde, fazla veya yersiz olarak hesaplanan özel tüketim vergisinin hazineye intikali açısından, bu verginin de beyan edilmesi zorunluluğu getirilmiştir. Malların iade edilmesi, işlemin gerçekleşmemesi, işlemden vazgeçilmesi veya diğer nedenlerle matrahta değişiklik vuku bulduğu ya da fazla veya yersiz vergi uygulanması halinde, vergiye tâbi işlemin yapıldığı döneme ait beyannamede gerekli düzeltme yapılacaktır. Bu durumların işleme ait beyanname verme tarihinden sonra ortaya çıkması halinde ise mükelleflere değişikliğin meydana geldiği dönemde düzeltme, mahsup ve iade imkânı da sağlanmıştır. Ancak, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun uyarınca iade edilenler hariç olmak üzere (II) sayılı listede yer alan mallardan kayıt ve tescil edilmiş olanların iadesinde özel tüketim vergisinin düzeltilmesi, indirimi veya iadesi söz konusu olmayacaktır. (II) sayılı listede yer alan mallardan kayıt ve tescil edilmiş olmakla birlikte, 4077 sayılı Kanun uyarınca özel tüketim vergisi mükellefine iade edilen mallara ait vergi ise dönem şartı aranmaksızın iade veya mahsup edilebilecektir. Bu hükümlerle 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanuna paralellik sağlanmış olmaktadır.

Aynı maddenin (2) numaralı fıkrasında, (II) sayılı listede yer alan mallardan kayıt ve tescile tâbi olanların, 5 yıl içinde 87.03 tarife pozisyonunda yer alan mala dönüştürülmesi halinde, daha önce ödenen vergi mahsup edilmek suretiyle bu malların ilk iktisabındaki matrah esas alınarak değişiklik uyarınca adına tescil işlemi yapılandan yeni tescil tarihinde geçerli olan oran uygulanmak suretiyle vergi alınacaktır. Bu uygulama, malların ilk iktisabında istisnadan yararlananlar dışındakilerce (veraset yoluyla intikaller hariç) iktisabında da geçerli olacaktır.

Bu maddenin uygulanması ile ilgili usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkili kılınmıştır.

Madde 16. – Bu madde ile ithal edilen mallardan alınacak özel tüketim vergisi için 4458 sayılı Gümrük Kanunu ile ilgili hükümlerin uygulanacağı öngörülmüş ve 4458 sayılı Gümrük Kanununun ilgili hükümleriyle uyum sağlanmıştır.

İthal edilen mallardan alınan özel tüketim vergisinin gümrük makbuzunda ayrıca gösterileceği belirtilerek, yurt içi satışlardaki belge düzeni ile paralellik sağlanmıştır.

İthal edilen mallardan alınan gümrük vergisinin maktu tutarda veya sabit oranda uygulanması hallerinde tarifenin özel tüketim vergisi de dahil edilerek belirleneceği hükme bağlanmak suretiyle, özel tüketim vergisi için bu özel vergileme şekline uyulmuştur.

Bir malın gümrük vergisi teminata bağlanabiliyorsa, ithal edilen mallara ait özel tüketim vergisinin de teminata bağlanacağı hükmüne yer verilerek, ithalattaki vergi uygulamalarında birlik sağlanmıştır.

Gümrük vergisi ile paralelliğin sağlanması amacıyla, yurda sokulan eşya için özel tüketim vergisinin noksan ödenmiş veya hiç ödenmemiş olması halleri ile ithal edilen mallara ait olarak mükelleften fazla alınan veya vergiden müstesna olduğu halde yanlışlıkla alınan özel tüketim vergisinin düzeltilmesi işleminde 4458 sayılı Gümrük Kanunundaki esasların geçerli olacağı hükme bağlanmıştır.

İthal edilen mallara ilişkin özel tüketim vergisinde mükellef beyanları ile muayene ve denetleme sonucu hesaplanan vergiler arasında bulunan matrah farkları hakkında da 4458 sayılı Gümrük Kanunu uyarınca ithalat vergileri noksanlıklarında uygulanacak esaslara göre para cezası uygulanacaktır.

Ayrıca bu madde ile (I) sayılı listedeki malların yurt içinde satışında doğacak vergiyi teminat altına almak amacıyla, Maliye Bakanlığı tarafından türü, tutarı ve çözümüne ilişkin usul ve esasları belirlenmek üzere teminat alınması öngörülmüştür.

Madde 17. – Madde ile özel tüketim vergisi hâsılatından dağıtılacak paylara ilişkin hükümler düzenlenmektedir.

Madde 18. – Bu maddede, dolaylı vergilerin sadeleştirilmesi amacıyla özel tüketim vergisinin konusuna alınan mallarda uygulanan vergi, fon ve payların dayanağı hükümler yürürlükten kaldırılmaktadır. Yürürlükten kalkan bu yükümlülükler şunlardır :

  1. Akaryakıt fiyat istikrar payı,
  2. Trafik tescil harcı,
  3. Taşıt alım vergisi,
  4. Ek taşıt alım vergisi,
  5. Ek vergi,
  6. Akaryakıt tüketim vergisi,
  7. Tütün mamulleri ve alkollü içeceklerin ithal veya satışında alınan savunma sanayi destekleme fonu,
  8. Eğitim, gençlik, spor ve sağlık hizmetleri vergisi,
  9. Motorlu taşıtların kayıt, tescil ve devirlerinde alınan eğitime katkı payı,
  10. Motorlu taşıtların kayıt, tescil ve devirlerinde alınan özel işlem vergisi,
  11. Tütün mamulleri ve alkollü içeceklerden alınan mera payı,
  12. Taşıt alım vergisinin 1/4’ü oranında alınan çevre kirliliğini önleme fonu,
  13. Toplu konut fonu,
  14. Tütün mamulleri ve alkollü içeceklerin ithal veya satışında alınan Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkiler Düzenleme Kurumu payı,
  15. Şehit, malul, dul ve yetimleri payı,
  16. Federasyonlar fonu.

Geçici Madde 1. – Bu madde, özel tüketim vergisinin konusuna giren teslim, ilk iktisap veya ithalde vergiyi doğuran olayın gerçekleşme tarihinde hangi hükümlerin uygulanacağını belirleyen geçiş hükmüdür. Buna göre, bu Kanun yürürlüğe girmeden önce teslim, ilk iktisap veya ithal işlemi gerçekleşmişse, bu işlemlerin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan hükümler uygulanacaktır. Bu hükmün uygulanmasında vergi mükerrerliğine yol açmamak üzere gerekli düzenlemeleri yapma konusunda Maliye Bakanlığına yetki verilmiştir.

Geçici Madde 2. – Bu madde ile (II) sayılı listedeki araçlardan bu Kanunun yayımından önce Türkiye’de kayıt ve tescil edilmiş olanların, bu Kanunun yayımı tarihinden sonraki iktisaplarında taşıt alım vergisi, trafik tescil harcı ile eğitime katkı payı ve buna bağlı özel işlem vergisinin alınmayacağı hükme bağlanmaktadır.

Madde 19. – Yürürlük maddesidir.

Madde 20. – Yürütme maddesidir.

1 reply »

Yazımıza ilişkin görüş, eleştiri ve katkılarınızı lütfen bize bildiriniz.