Kategori: YARGI KARARLARI

FATURALARIN MÜŞTERİLERE VERİLEN ASILLARI İLE İŞLETMEDE KALAN ÖRNEKLERİNİN FARKLI MİKTAR VE TUTARLARDA DÜZENLENMESİ

Emtia alışlarının belgesiz yapılmasından dolayı, yasaya aykırı bu eylemin emtia dengesiyle ortaya çıkmasını önlemek amacıyla teslim edilen emtia için düzenlenen faturaların müşterilere verilen asılları ile işletmede kalan örneklerinin farklı miktar ve tutarlarda düzenlediğinin saptanmasının, vergi kaybına VUK’un 359. maddesinin (a/1 ve (a/2) işaretli bentlerinde yazılı eylemlerle yol açıldığının kabulünü gerektirdiği hk.

Mükellefin Alışlarının Bir Kısmının veya Tamamının Sahte Olmasından Hareketle Satışlarının Sahte Olduğu Sonucuna Ulaşılamaz.

Bir mükellefin alışlarının bir kısmının veya tamamının sahte olmasından hareketle satışlarınında sahte olduğu sonucuna ulaşılmak suretiyle yapılacak yorumun, ticari yaşamın gerçekleriyle örtüşmediği gibi iyi niyetli mükellefleri de zor durumda bırakacağı; bir mükellefin vergi ile ilgili sorumluluklarını yerine getirmeyerek yasal olmayan fiillerden doğan mali sonuçlardan iyi niyetli ve olayla irtibatlı olup olmadığı somut olarak ortaya konulmadan bir başka mükellefi sorumlu tutmanın hukukun temel ilkeleriyle bağdaşmayacağı; düzenlenen faturaların sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı olduğu hususunun açık ve somut şekilde ortaya konulması gerektiği hk.

Sahte Belge Kullanma Durumunda Özel Usulsüzlük Cezası Uygulaması Hk. Danıştay Kararı

Özel usulsüzlük cezası kesilmesine ilişkin koşullan düzenleyen yasa hükmünde belirtilen unsurlar bir arada gerçekleşmediğinden, davanın kesilen özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmının reddinde de hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle kararın, özel usulsüzlük cezası ve vergi ziyaı cezasına ilişkin hüküm fıkralarının bozulmasına karar vermiştir.

Danıştay Kararı: İncelemeye İbraz Edilmeyen Defter ve Belgelerin Mahkemeye İbrazı ve KDV İndirimleri hk.

Olayda, defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmemesi nedeniyle re’sen takdire gidilmesi yerinde ise de, davacı tarafından, defter ve belgelerin incelenmek üzere hazır olduğu, istenmesi halinde ibraz edilebileceği hususu dava ve temyiz dilekçelerinde ileri sürüldüğünden, yukarıda sözü edilen re’sen araştırma ilkesi uyarınca Vergi Mahkemesince yükümlünün defter ve belgelerinin istenilmesi, ibraz edilecek olan defter ve belgelerden vergi dairesinin de haberdar edilmek suretiyle söz konusu belgelerin gerçekten alış yaptığı emtialara ait faturalar olup olmadığının araştırılması ve gerçek alış faturaları gözönüne alınarak ödenecek verginin tespiti için bu defter ve faturalar üzerinde gerekirse bilirkişi incelemesi de yaptırılmak suretiyle ortaya çıkacak sonuca göre uyuşmazlık hakkında yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.

Anayasa Mahkemesi Kararı: Ford Motor Company’den Çifte Vergileme Düzenlemelerine Göre Fazladan Alınan Vergi Kesintisi Hk.

Anayasa Mahkemesinin, “FORD MOTOR COMPANY” tarafından yapılan 2014/13518 numaralı Bireysel Başvuruyu 26.10.2017 tarihinde karara bağladı. Karar, 13.12.2017 tarihli ve 30269 sayılı Resmi Gazete’de yayımlandı.

Başvurunun konusu, yurt dışında mukim olan şirketin Türkiye’de yaptığı yatırımlar nedeniyle yararlandığı yatırım indirimi tutarları üzerinden uluslararası ikili çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmasına aykırı olarak fazladan gelir vergisi kesintisi yapılması nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkin idi. Bireysel başvuruya konu fazladan ödendiği iddia edilen vergi kesintisi tutarı, 9.738.652,46 TL’dir. 

Vergilemede Kanunilik, Belirlilik ve Ölçülülük İlkelerinin Ayrıntılı Ele Alındığı Yeni Tarihli Anayasa Mahkemesi Kararı

2014/109 Başvurulu numaralı Anayasa Mahkemesi Kararı sonucundan ziyade,  “Vergilemede kanunilik”, “vergilemede belirlilik”, “Vergilemede Ölçülülük” ilkelerine ilişkin değerlendirmeler ile diğer Anayasa Mahkemesi kararlarına yaptığı atıflar nedeniyle önemli. Söz konusu ilkelere ilişkin Anayasa Mahkemesinin yaklaşımını görmek ve gerektiğinde kullanmak isteyenler için el altında bulundurulması gerekli bir karar.  

Danıştay Kararı: İstisna Olan Vergiye İlişkin Beyana Çağrı Mektubu İle Mükellefin Beyana Daveti Üzerine Yapılan Tarhiyatta Mükellefin Yanıltılması Söz Konusudur.

ÖZET: İdare mükellefi aslında istisna olan menkul sermaye iratları için beyana çağrı mektubu ile beyana davet etmiştir. Mükellef de bu çağrı üzerine, herhangi bir ihtirazi kayıt konulmaksızın beyanda bulunmuştur. Tarhiyat işlemi sonrası konunun farkına varan mükellef dava açmıştır. Vergi mahkemesi ihtirazi kayıt konulmaksızın verilen beyanname üzerine dava açılamayacağı, hata ve düzeltme hükümlerine göre işlem yapılması gerektiği nedeniyle davayı reddetmiştir. Konu temyiz yoluyla Danıştaya gitmiştir. Danıştay Dördüncü Dairesi, konuya beyana çağrı mektubu ile mükellefin yanıltıldığı yönünde yorum yaparak, davanın vergi ziyaı cezası yönünden vergi mahkemesi tarafından incelenmesi gerektiği yönünde karar vermiştir.