GELİR VERGİSİ

VERGİ TATİLİ (TAX HOLIDAY) NEDİR? TÜRKİYE’DE VERGİ TATİLİ UYGULAMA ÖRNEKLERİ

GİRİŞ

Vergi tatili, maliye politikası aracı olarak pek çok ülkede uygulanmaktadır. Bu tür politikalar Türkiye’de de uygulanma alanı bulmaktadır. Önümüzdeki dönemde vergi tatili olarak isimlendirilebilecek türde maliye politikası araçlarına daha yoğun başvurulacağını öngörüyoruz. Çünkü bu tür politikalar ile dönemsel istisna uygulanarak, dönemsel sorunların aşılması amaçlanmaktadır. Esnekliği yüksek bir politika aracıdır.

Bu çalışmada, “vergi tatili” kavramı nedir? Türkiye’de vergi tatili uygulaması var mı? sorularına kısa ve öz cevaplar aradık.

VERGİ TATİLİ KAVRAMI

Vergi tatilleri belli niteliklere sahip yeni kurulmuş firmaların yatırımı teşvik amacıyla, belirli bir periyot için (örneğin 5 yıl) elde ettikleri kazançlar üzerinden vergiden istisna tutulmaları şeklinde uygulanan bir vergi teşvik türüdür. Başka bir çeşidinde ise firmanın kuruluşunda yaptığı yatırımların maliyetine eşit tutarda kazanç sağlayana kadar  vergiden istisna tutulması söz konusudur. Bu vergi teşviki için yapılacak düzenlemelerde yeni kurulmuş firmanın tanımlanması, teşvik uygulanacak sektörler veya faaliyetler ile vergi tatilinin başlama tarihinin belirtilmesi gerekir. Düzenlemelerle kazanç üzerinden elde ettikleri vergiden istisna tutulan firmalar ilaveten diğer çeşitli vergi yükümlülüklerinden de istisna tutulabilirler. Aynı zamanda firmanın yatırımla ilgili bazı matrahtan indirimi söz konusu giderlerinin (amortisman giderleri ve faiz giderleri gibi) sınırsız bir zaman içinde indirilmesine izin verebilir[1].

Vergi tatilleri özellikle gelişmekte olan ülkeler tarafından yabancı sermayeyi ülkeye çekmek için sıklıkla uygulamaya konulan bir teşvik türü olup, tatil süresi genellikle 5-10 yıl arasında değişmektedir. Kazanç üzerinden alınan vergilerin vergi sistemi içinde ağırlığı ile orantılı olarak teşvikin önemi artmakta veya azalmaktadır.

Vergi tatili uygulaması ile, tatil dönemindeki yatırım projelerinden elde edilecek gelirin vergiden istisna tutularak yatırımların karlılığının artırılması suretiyle yatırımların teşvik edilmesi amaçlanmaktadır.

Vergi tatilleri, gelişmekte olan ülkelerle geçiş ekonomilerinde sık bir şekilde uygulanan bir teşvik türüdür. Firmalar bu dönemde diğer çeşitli vergi yükümlülüklerinden de muaf tutulabilirler. Vergi tatilleri vergi yasalarına itaatin göreli olarak düşük olduğu ülkeler için basit bir vergi teşviki uygulaması olarak görülmektedir. Vergi tatillerinin bu yönü, özellikle kurumlar vergisi sistemini henüz oluşturmakta olan ülkeler için cazip kılmaktadır [2].

Vergi tatilleri belli yöre veya belli sanayi sektörlerini hedefleyebilir. Teşviklerle belli sektörlerin hedeflenmesi durumunda, aynı sektörde daha önceden faaliyete başlamış firmalarla, belirlenen sektör ve faaliyetlerin yanı sıra diğer sektör ve faaliyetleri de birlikte yürüten firmalar için nasıl bir işlem yapılacağı sorunu ortaya çıkar. Birinci tercih, teşvikin çok katı bir biçimde sadece belirlenmiş sektör ve faaliyetlere yeni başlayacak firmalar için uygulanmasıdır. Diğer tercih ise, teşvikin firmaların hedeflenen sektör ve faaliyetlerden elde ettiği kazancın toplam kazancı içindeki oranı esas alınarak hedeflenen sektör ve faaliyeti yapan tüm firmalar için uygulanmasıdır. Yatırımların belli bölgelere yapılmasını hedefleyen vergi tatili ile belgesel kalkınma ve gelir dağılımının adil hale getirilmesi hedeflerine ulaşılmaya çalışılmaktadır[3].

Vergi teşvikleri, işletmenin faaliyete geçtiği ilk yıllarda  yüksek kazanç elde eden sektördeki (ticaret, kısa süreli yapı ve hizmet sektörü gibi) firmalar için en cazip vergi teşvik türüdür. Bununla birlikte özellikle yabancı doğrudan yatırımlar için ülkeye çok fazla yatırım yapılmaksızın firmalar önemli miktarda istisna tanınması söz konusu olur. Dahası bu tür firmaların yer değiştirme imkanları yüksek olduğundan vergi tatilleri sonrasında ülkeyi terk etme riski de bulunmaktadır. Vergi tatilleri uzun dönem alan yatırım gerektiren sektörlerde faaliyet gösteren firmalar için yeterince cazip değildir. Bu tür firmalar için zararın uzun dönem devredilebilmesi imkanı firmalar açısından çok daha faydalı bir teşvik olarak görülebilir. Vergi tatilleri, sektörde hali hazırda faaliyet gösteren pek çok firmanın yeni firmalar kurması veya firmaların karlarını özel  vergi planlama teknikleri ile vergi tatilinden yararlanan firmaya aktarmaları şeklinde çeşitli sorunlara yol açabilmektedir.[4]

Vergi tatilinin başlangıç yılının tespiti teşviğin cazibesi açısından ayrı bir öneme sahiptir. Bu konuda çeşitli yöntemler söz konusudur[5]: (a) yatırımın başladığı ilk yıldan, (b) üretime geçilen ilk yıldan, (c) kara geçilen ilk yıldan veya (d) net kümülatif karın ilk yılından başlamak. İlk yöntem, yani yatırıma başlanılan yıldan itibaren vergi tatilinin başlaması kamu açısından daha az kaynak kaybı anlamına gelirken, son yöntem ise yatırımcının teşvikten en üst düzeyde yararlanması anlamına gelmektedir.

Hızlı yer değiştirebilme özelliklerinden dolayı serbest (footloose) endüstriler olarak isimlendirilen vergi tatillerine duyarlıdırlar. Ancak hareket yeteneği yüksek olan bu tür endüstrilerdeki firmalar vergi tatilinin bitimini takiben aynı hızda yer değiştirerek kendilerine vergi istisnası tanıyan yeni bir ülkeye taşınabilirler.

Vergi tatilinde, vergilendirme unsuru tam istisna kapsamında değildir; belli süre ile ilgili vergilendirme unsuru üzerinden vergi alınmamakta, deyim yerindeyse, vergi tatile gönderilmektedir.

TÜRKİYE’DE VERGİ TATİLİ UYGULAMA ÖRNEKLERİ

Örneğin Gelir Vergisi Kanununun Kreş ve gündüz bakımevleri ile eğitim ve öğretim işletmelerinde kazanç istisnası başlıklı 20 nci maddesi Türkiye’de vergi tatili uygulamasına örnektir. Madde ile, özel kreş ve gündüz bakımevleri ile okul öncesi eğitim, ilköğretim, özel eğitim ve orta öğretim özel okullarının işletilmesinden elde edilen kazançlar, ilgili Bakanlığın görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığının belirleyeceği usul ve esaslar çerçevesinde beş vergilendirme dönemi gelir vergisinden müstesnadır. İstisna, kreş ve gündüz bakımevleri ile okulların faaliyete geçtiği vergilendirme döneminden itibaren başlar. Örnekte görüldüğü üzere, maliye politikası tercihi olarak eğitim alanında ilk beş yıl için kazanç istisnası uygulanmaktadır.

Benzer şekilde GVK’nın mükerrer 20 nci maddesinde düzenlenen “Genç girişimcilerde kazanç istisnası” da bir tür vergi tatili uygulamasıdır. Ancak, kazanç için üst sınır konulmak suretiyle vergi tatili uygulaması için tavan belirlenmiştir. Bu haliyle genç girişimciler için öngörülen vergi tatili, sınırlı bir vergi tatili uygulaması olarak nitelenebilir.

Vergi tatili, esas itibariyle kazanç üzerinden alınan vergiler esas alınarak tanımlanan bir kavram olmasına rağmen, dolaylı vergiler için de vergi tatili uygulaması söz konusu olabilmektedir. KDV ve ÖTV gibi dolaylı vergilerde uygulanacak vergi tatilleriyle, özellikle talepteki daralmaların aşılması, artan işsizliğin önlenmesi, şirket cirolarındaki düşüşün önlenmesi gibi amaçlar güdülebilmektedir.

Türkiye’de 03.02.2017 tarih ve 29968 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2017/9759 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca 30 Nisan 2017 tarihine kadar bazı mallarda ÖTV oranının sıfırlanması, bazı mallarda ise KDV oranının düşürülmesi satış üzerinden alınan vergilerde vergi tatiline örnektir. Söz konusu vergi tatili uygulaması ile daralan piyasanın canlandırılması, canlanan piyasanın istihdam piyasasına olumlu etkide bulunması, vergi tatili uygulanan sektörün mal aldığı ve sattığı sektörlerde de domino etkisi oluşturması amaçlanmaktadır.

12.02.2017

Güncelleme 03.03.2017

Dr. Hasan AYKIN

 

[1] OECD 2001,Corporate Tax: Incentives for Foreign Direct Investment. OECD Tax Policy Studies No:4, s.25.

[2] UNCTAD 2000 Tax Incentives and Foreign Direct Investment A Global Survey, ASIT Advisory Studies No. 16, UNCTAD/ITE/IPC/Misc.3, Geneva, s.19.

[3] OECD, 2001:26

[4] OECD, 2001:26

[5] UNCTAD, 2000:16-20

 

4 replies »

Yazımıza ilişkin görüş, eleştiri ve katkılarınızı lütfen bize bildiriniz.